2020 KÜLTÜR SANAT AJANDASINA İLK ÖNERİLER
Vatikan’ın büyük kapışması
Jude Law’u izlemeyi zaten seviyorduk. The Young Pope’da onu Lenny Belardo (namıdiğer Pius XIII) olarak izleyince, sevgimiz de saygımız da katlanmıştı ve hal böyleyken şimdi, dizinin devamı olarak çekilen The New Pope’da, Jude Law ve John Malkovich’i birlikte izleyecek olma fikrine heyecanlanmamamız elde değil. Yönetmenliğini Paolo Sorrentino’nun yaptığı The New Pope, bir anlamda Vatikan’da ve Papa’ların arasında savaş çanlarının çalması anlamına geliyor.
Jude Law ve John Malkovich, Fotoğraf: Gianni Fiorito.
Pius XVII’nın komadan uyanmasıyla tüm dengeler alt üst olmaya gebe çünkü John Malkovich -onu şimdilik Sir John Brannox diye biliyoruz- dünyaya gerçek Papa’nın kim olduğunu göstermeye kararlı. Sharon Stone ve Marilyn Manson’ın da (evet bizce de delilik) dahil olduğu bir acayip kadrosuyla dizi, 11 Ocak’tan itibaren BluTV’den izlenebilecek.
Arter’e uğramak isteyeceğiniz günler
Bunu bir hatırlatma olarak düşünün ve hala Arter’e yolunuz düşmediyse, Ocak bitmeden mutlaka yolunuzu düşürün. Çünkü aylar sonra geriye dönüp “Kaçırmışım…” demek istemeyeceğiniz bir sergi hala orada: Saat Kaç? Emre Baykal ve Eda Berkmen’in küratörlüğünü yaptığı, onlarca yerli ve yabancı sanatçının eserlerinin yer aldığı grup sergisi, zaman, mekan ve bellek kavramlarıyla ilgileniyor.
Saat Kaç? Arter'de
Sanatçıların eserleri bu kavramları, gündelik nesneler, ev, bireysel ve kolektif tarihler, içerisi ve dışarısı, kentsel ritimler, mimari, arkeoloji, sınırlar ve göç gibi temalarla kurdukları ilişkiler üzerinden ele alıyor ve belki daha önce hiç yan yana düşünmediğimiz bağlamları bir araya getirip ortaya çarpıcı sonuçlar çıkarıyor. Saat Kaç? sergisini görmek, Arter’in şehre getirdiği güzelliği görüp bir kez daha sevinmek için önümüzde kocaman bir Ocak ayı var.
Babylon’da Barış Abi akşamı
Bildiği her yabancı dilde şarkılar söyleyebilen ve bunu fazlasıyla iyi yapabilen, Japonya’da verdiği konserde binlerce Japon’a Türk bayrakları sallatacak kadar çok ve herkesçe sevilen, müzisyenliğinin yanına gezginliği de televizyonculuğu da ressamlığı da ekleyebilen biriydi o ve hiçbir zaman unutulmayacağını, henüz hayattayken biliyorduk.
Babylon, Türkiye müzik tarihinin modern ozanı olarak hatırladığı Barış Manço’yu, doğum gününden bir gün sonra kendi şarkılarıyla anıyor. 3 Ocak akşamı, 7’den 77’ye hep beraber buluşup “İyi ki doğdun Barış Abi!” demek için 5. kez bir araya gelinecek buluşmada Murat Meriç ve Lalalar, Babylon sahnesine konuk oluyor. Lalalar’ın Barış Manço parçalarına da yer vereceği performansının öncesi ve sonrasında kabin başında Murat Meriç olacak, kesinlikle müzik kazanacak.
Şüphenin izinde bir sinema seçkisi
Kışın havasını, soğuk savaş yıllarının insanda bıraktığı kuşku duygusuyla beyaz perdede pekiştirmek isterseniz, Kundura Sinema’nın Ocak ayında başlayacak seçkisi yerinde bir tercih olabilir. “Şüphe” temasıyla yola çıkan seçki, bizi takvimin eski sayfalarına götürüyor, merak ve heyecan duygularını o yıllardaki gibi yaşayacağımız bir atmosfer yaratıyor.
One, Two, Three
Gösterimler 18 Ocak’ta, Ernst Lubitsch’in 1939 yapımı Ninotchka filmiyle açılışını yapıyor. Ardından 19 Ocak’ta Billy Wilder, 1961 yapımı siyah-beyaz One, Two, Three filmi ile yer alıyor. 25 Ocak’ta günümüze hızlı bir dönüşle 2019 yılında Jaak Kilmi ve Gints Grūbe tarafından çekilen My Father, The Spy, karanlık bir ajan oyununu izleyicilerle buluşturuyor. Kundura Sinema, en sevdiğimiz sinema alternatiflerinden.