KOLEKTİF BİR POPÜLER KÜLTÜR RAPORU | 11 MART
Bir hayat görüşü olarak “dadanizm”, bir şeyi usulca sevip bir kenara bırakmayı değil, o şeye sırılsıklam dadanmayı gerektirir. Biz de Dadanizm olarak popüler kültürün her alanına olan ilgimizden, bundan böyle KoMag’in popüler kültür sayfalarını sonsuzluk ve ötesine götürmeye hazırız. Biz dadandık, siz de dadanın, ortada buluşalım.
Güneyden Gelen Filmler
Film festivalleri arasında her türü en içtenlikle kucaklayan festival South by Southwest ufukta göründü. Geçen sene John Krasinski’nin hem hüngür şakır ağlatan hem de gere gere bizi koltuğa mıhlayan filmi A Quiet Place’i de Jim Cummings’in tek kişilik dev kadroya dönüşüp yazıp yönetip oynadığı, değerini çok sonradan anlayacağımız saklı kalmış Thunder Road’u da SXSW’ten geçen filmlerdi.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da çeşitlilik anlamında iddiasını koruyan festival, aslına bakarsanız şu sayacağımız filmlerle iddiayı korumaktan fazlasını yapıyor, onu iyice artırıyor. Bu yıl Austin’in barbekü partili günlerinde izleyeceğimiz filmlerden birkaçı şöyle: Festivalin açılışını da yapan Jordan Peele’nin Get Out’tan bu yana gün saymaya başlanan filmi Us, bir çiftin, aile üyelerine tıpatıp benzeyen dört farklı insanla karşılaştıkları kabus dolu tatillerini anlatıyor. Olivia Wilde’ın ilk yönetmenlik tecrübesi olan Booksmart, festivalin geçen yılki filmlerinden Blockers’ı andıran ve iki kız arkadaşın mezuniyetleri öncesi başlarından geçeni anlatan bir gençlik komedisi. Bu yılın sıra dışı deneyimlerinden olması beklenen Olympic Dreams ise, bir Olimpiyat köyünde çekilen ilk film. 2018 PyeongChang Kış Olimpiyatları’nda yer alan Nick Kroll ile Alexi Pappas’ın hikayesini anlatıyor, film ekibi ise iki isme ek olarak yönetmen Jeremy Teicher ile birlikte sadece üç kişi. Matthew McConaughey’nin The Beach Bum’ı, Charlize Theron ve Seth Rogen’ın Long Shot’ı ve Shia LeBeouf’un The Peanut Butter Falcon’ı derken SXSW, 8-17 Mart tarihleri arasında izletecekleriyle bizi mest etmeyi sürdürecek.
https://www.youtube.com/watch?v=hNCmb-4oXJA
HBO, HBO’muz…
Dizi alışkanlıklarımızı değiştirmeyi epeydir benimsemiş HBO, birkaç hafta önce yayınladığı It All Starts Here videosuyla oldukça havalı bir şekilde “Biz yine buradayız” mesajını vermişti. Elbette HBO denince -hele ki şu aylarda- çoğumuzun aklına Game of Thrones gelse de, videoda izlediklerimizin GoT’un gölgesinde kalamayacak kadar iyi diziler olduklarını kabul etmek gerek. Eğer şimdiden Google’lamak isterseniz birkaç isim verelim: Chernobyl, His Dark Materials, Watchmen ve tabii ki Big Little Lies. Ama yeri ve zamanı gelmişken, artık “aylar kaldı” yerini “son ay”a bırakmışken Game of Thrones’un final sezonu fragmanını da anmadan geçilmez.
https://www.youtube.com/watch?v=9FHYri6Y4oA
Dizinin yayınlanan son sezonu hayranlarının bir kısmını her zaman ettiği gibi mest ederken azınlık sayılamayacak bir kitleyi pek de tatmin etmemişti çünkü önceki 6 sezondan alıştığımız birçok öğe bizi terk etmiş görünüyordu. Ama final sezonu fragmanı, diziyi bıraktığımız yerden bizi alıp hep hayal ettiğimiz yerlere götüreceğinin sinyallerini verdi. 14 Nisan’da yayınlanacak 8. sezon şimdiden bir rekora imza attı bile, 7. sezonun 61 milyonla elinde tuttuğu 24 saat içinde (yayınlandığı tüm sosyal platformlardan) izlenme rekorunu 81 milyona çıkaran dizi, son kez kışı getirmeye hazırlanıyor. Biz ona hazır mıyız, ondan emin değiliz.
https://www.youtube.com/watch?v=rlR4PJn8b8I&t=12s
Hoş Geldin Kaptan
Captain Marvel, Avengers: Infinity War’daki sahnesi sonrası hepimize zaten bir umut ışığı olmuştu, büyük yıkımdan sonra tutunacak tek dalımız oydu. Sonunda vizyona girdi ve Marvel’ın önümüzdeki aylarda başlatacağı fırtınanın -Avengers: Endgame ve Spider-Man: Far From Home’dan bahsediyoruz- ilk rüzgarını estirdi. Captain Marvel, Marvel’ın 22. ve hikayeyi ilk kez bir kadın kahramanın gözünden izleten film. Brie Larson’ın Room ile başlayan önlenemez yükselişi, Kaptan rolüyle pekişiyor. Ayrıca filmin dikkat edilmesi gereken bir yönü de, tabii ki yaklaşık bir ay sonra izleyeceğimiz Avengers: Endgame ile bağlantılı.
Birçok kişinin hemfikir olduğu gibi yayınlanacak son Avengers filmi bir devrin sonu, bir diğerinin başı olacak ve Marvel bundan böyle yeni bir kahramanlar evreni kurup bize onu izletmeye başlayacak. İşte bu noktada Captain Marvel, bu jenerasyonun ilk ve en önemli temsilcisi olacağa benziyor. Sonuçta artık öyle bir noktaya geldik ki, Marvel’ın yaptığı filmlere bazen yalnızca “Acaba bu kez neye şaşıracağız?” sorusuyla gidebiliyoruz, kaldı ki bu soruya tatmin edici bir cevabı da son yıllarda her defasında alıyoruz. Captain Marvel, popüler kültürün göbeğine yerleşen ve Haziran’a kadar da orada kalacağına inandığımız Marvel’ın en güncel adımı, biz yenilerini beklerken de fazlasıyla tatmin edici.
https://www.youtube.com/watch?v=0LHxvxdRnYc&t=28s