KÜLTÜR SANAT GÜNDEMİ: KASIM'DAN ARALIK'A GEÇİŞ
Aralık’ta bizi Salon’da buluşturan sebepler
İKSV Salon, her ay olduğu gibi bu Aralık'ta da ajandamızda bolca yer kaplayacak. Öyle bir ay ki, birini bile kaçırsak aklımız kalır. Dolayısıyla erken davranmakta fayda görüyor ve size ayın seçkisini şimdiden sunuyoruz: Dünyanın farklı noktalarından yükselen seslerin Salon’da buluştuğu ay, Shalgam Records Selects ile başlıyor. Bu etkinlik serisi kapsamında Tj. Porter, Can Tan, Jakuzi Akustik ve Guguou, 5 Aralık’ta yılın son ayının açılışını yapıyorlar. 6 Aralık’ın konuğu, Hania Rani ve piyanosu. Hemen ertesi gün, Birlikte Güzel’in desteğiyle ABD’li post-punk etkileşimli synth-pop grubu Boy Harsher sahne alıyor. İnanın tempo hiç düşmüyor.
Kalben
13 Aralık’a kadar dişimizi sıkıyoruz ve o gün Thomas Azier’yi dinliyoruz, ayın 14’ünde sahneye Kalben çıkıyor ve bizi önce hüzünlendiriyor, sonra kederlere boğuyor. Aralık son günlerini ise sert kapatıyoruz; progresif rock’a gönül veriyor ve Nekropsi’yi, hem 20 hem de 21 Aralık’ta iki gece üst üste Salon’da alkışlıyoruz. Görüldüğü üzere İKSV Salon yine her müzik türünün meraklısına hitap ediyor ve bize de bu daveti kabul etmek kalıyor.
Dilan Bozyel’in mutluluk arayışı
Fotoğrafçı Dilan Bozyel, yaşayacağı ve yaşamak istediği şehirleri fotoğraflar aracılığıyla arıyor. Bu arayışına tanık olduğumuz ve geçen aylarda çıkan kitabı “Paris - Beyrut: Mutluluk Hattı” kitabı, şimdi aynı ismi taşıyan bir sergiye dönüşüyor. 12 Aralık 2019’dan 9 Şubat 2020’ye dek Institut français’de gerçekleşecek sergi, kitabın hatta bulmuş hali gibi.
Dilan Bozyel
Ona göre hikayesinin rotası yaşadığında mutlu olacağına inandığı iki şehirde geçiyor: Paris ve Beyrut. “Önce kırmızı kaplı bir kitap haline geldi seyahatlerimin mutluluk hattı şehirleri. Kitap, kendine sığamadı; heyecan dolu bir sergiye dönüştü. Paris ve Beyrut, beni şans ve mutlulukla doldurdu. Şimdi sizin sıranız, kitabın sayfalarından serginin duvarlarına, gözlerinizden yüreğinize; iyi yolculuklar dilerim” diyerek anlattığı sergiye gitmeden önce, yine kitaptan bir alıntı yapalım ve mottomuz şu olsun: Ve aramalıyız. Hiç usanmadan aramalıyız. Bizi çoktan bulmuş olanı.
Fantastik dizi açlığımıza bir çözüm: The Witcher
Konsol oyunlarına meraklıysanız ya da fantastik edebiyata ilgi duyuyorsanız, The Witcher’la bugüne kadar karşılaşmamış olamazsınız. Eğer bu iki kategoriye de girmediğinizi düşünüyorsanız, örneğin siz kendinizi iyi bir dizi izleyicisi olarak görüyorsanız, The Witcher’la el mahkum bu dünyada da tanışacaksınız ve bize inanın, sizi pişman etmeyecek. Sonuçta işin içinde Netflix ve Henry Cavill var.
The Witcher
Andrzej Sapkowski’nin romanlarından uyarlanan dizi, yalnız bir canavar avcısı olan Rivyalı Geralt’ın yolculuğunu anlatıyor. İnsanların yaratıklardan daha kötü olabildiği bir dünyada kendine yer edinmeye çalışan Geralt’ın kaderi onu, güçlü bir büyücüye ve tehlikeli bir sır saklayan genç bir prensese doğru savurur, olaylar gelişir… The Witcher, henüz ilk sezonu yayınlanmadan ikinci sezon onayını aldı ve dizinin yapımcılarından Lauren Schmidt Hissrich, halihazırda ellerinde hikayeyi yedi sezon sürdürecek materyal olduğunu açıkladı. Durum böyle olunca, 20 Aralık’ta sekiz bölümüyle Netflix’te yayınlanacak ilk sezonu beklemek, sonrasında yetinemezsek de kitaplara sarılmaktan başka çaremiz yok gibi görünüyor.
Bombshell’e günleri sayıyoruz
Bombshell, Türkçeleştirilmiş adıyla Skandal, aylardır en çok yollarını gözlediğimiz filmler listesinden hiç çıkmadı. Kadrosuyla, görselleriyle ve tabii ki rahatsız edici gerçek hikayesiyle çoktan aklımızda yer etmişti, artık vizyon tarihine geri saymaya başladık. Fox News CEO’su Roger Ailes’in taciz skandalını, olayın tüm gerçekliğiyle anlatan film, Charlize Theron, Nicole Kidman ve Margot Robbie’yi buluşturuyor.
Bombshell
Theron ve Kidman’ın canlandırdıkları Megyn Kelly ve Gretchen Carlson’nin yaşadıklarını gösteren film ve performanslar için Oscar hesapları dahi çoktan başladı. Margot Robbie, filmde birçok kadını temsil eden kurmaca bir karaktere bürünürken Charlize Theron’un performansını “gerçek dışı” olarak niteleyen çokça yoruma; Nicole Kidman ve Ailes’i canlandıran John Lithgow’un Oscar heykelciklerine en yakın isimler olduğunu düşünenlere denk geldik. Bir oyunculuk şöleni ve yaşananların gerçekliği düşünülünce de oldukça rahatsız edici ama bir o kadar da cesaret verici bir film olduğu söylenen Bombshell, bizi şimdiden çarptı bile. 20 Aralık’ı bekliyoruz.