SONBAHARIN KÜLTÜR SANAT AJANDASI
Artık gerçekten sonbahara olduğumuzu belli eden havalar, bizi açık havadan alıp salon etkinliklerine yönlendiriyor ve yine şanslıyız ki, önümüzdeki program bize çokça seçenek sunuyor.
Tiyatroyla sayısız randevu
Sonbahar aylarının, kültür sanat ajandamızda her zaman en fazla not alınmış, en dolu sayfalara sahip olması tesadüf değil, gerekçelerimizden biri de İstanbul Tiyatro Festivali. O sayfaların müdavimlerinden olan festival, bu yıl 23. kez düzenleniyor ve yine İKSV çatısı altından sahne sanatının hem yerli hem de dünyadan en iddialı örneklerini şehre getiriyor.
Tarihe Not Düşmek
Not alacaklar şöyle genişçe bir yer ayırsınlar çünkü festival 13 Kasım’da Şahika Tekand’ın yazıp yönettiği ve Studio Oyuncuları ile festivalin ortak yapımı olan Io’yla perde diyecek ve 1 Aralık’a kadar UNIQ Hall’dan Moda Sahnesi’ne, Zorlu PSM’den CKM’ye İstanbul’un en sevdiğimiz sahnelerinde seyirciyle buluşacak; performansların yanında söyleşiler, atölyeler ve sempozyumlar da gerçekleşecek. Biletleri satışa çıkan İstanbul Tiyatro Festivali için elinizi çabuk tutun, bu sırada şu birkaç önerimizi de aklınızda bulundurun: Her Yol Kuzeye Çıkar, Tarihe Not Düşmek, Narin Napalm, Kaldırım Serçesi.
Scorsese’nin en iyisi yolda
Joker’in etkisini hala üstümüzden atamamışken yine hevesle beklemeye, fragmanının yollarını gözlemeye, hakkında çıkan her haberi takip etmeye aylarımızı ayırdığımız bir diğer film, The Irishman. Heat’in çoktan efsaneleşmiş yemek sahnesinde Robert De Niro, Al Pacino’ya “Well, maybe we’ll never see each other again” dediğinden beri içten içe bu ikilinin yeniden buluşmasını bekliyorduk ve sonunda muradımıza erdik. Üstelik bir Martin Scorsese filminde, üstelik Joe Pesci ve Harvey Keitel’i de yanlarına alarak.
Geliyorlar: The Irishman
Irishman lakaplı tetikçi Frank Sheeran'ın ve onun, işçi sendikası lideri Jimmy Hoffa’nın ortadan kayboluşu üzerindeki etkisini anlatan film, ön gösterimleri sonrasında “Scorsese’nin son 30 yıldaki en iyi filmi” benzeri yorumlar aldı ki hatırlatalım, Martin Scorsese’nin son 30 yılında şöyle filmler var: Goodfellas, Casino, The Departed, Shutter Island, The Wolf of Wall Street… Yoruma inanıp beklemek, en iyi seçenek gibi görünüyor. The Irishman 1 Kasım’dan itibaren önce sinemalarda gösterilecek, ardından 27 Kasım’da Netflix’te yayınlanacak.
Lera Lynn yüreğimizi dağlamaya geliyor
My Least Favorite Life, The Only Thing Worth Fighting For ya da Lately… True Detective dizisini izleyenler için Lera Lynn’e hayran olmamak işten bile değildi ve eminiz ki şu saydığımız şarkılarla başlayıp Lera Lynn albümleri arasında kaybolunca, siz de ona karşı bizimle aynı hisleri beslemeye başlayacaksınız. İşte o hisleri Lynn’i sahnede izlerken yaşamamız için, 12 Kasım tarihini not edin çünkü sanatçı, Garanti BBVA konserleri kapsamında Zorlu PSM’de olacak.
Lera Lynn... Ah Lera Lynn...
Biletleri satışa çıkan konsere kadarki vakitte, onun bugüne kadar hep sesini dinlemiş, dünya gözüyle hiç görmemiş olanlara önerimiz, True Detective’in ikinci sezonunu, özellikle bar sahnelerini izlemeleri. Hemen her bar sahnesinde, elinde gitarı, Lera Lynn tüm endamıyla karşımıza çıkıyor. Ama sezonun ilk bölümündeki My Least Favorite Life yorumu ve Colin Farrell’ın efkarı, defalarca izlemeye değer.
Hipokrat ve vicdan meselesi
Hipokrat yemini, yıllardır kulağımıza çalınır, hekimlik mesleğinin ilk adımıdır. İstanbul’un orijinal oyunlar üreten TOY İstanbul’un, 8 Ekim’de prömiyerini yapan yeni oyunu Hipokrat, iki hekimi merceğine alıyor ve çıkış noktası da adını aldığı yemine dayanıyor: Hipokrat yemininin “Mesleğimi vicdanımla, onurumla ve iyi hekimlik ilkelerini gözeterek uygulayacağıma dair yemin ederim,” diyen yedinci maddesi, İstanbul’un iki farklı noktasındaki iki hekimi derin bir vicdan muhasebesine itiyor.
Canan Ergüder, Hipokrat'ta
Erdi Işık’ın yazdığı, yönetmenliğini Kayhan Berkin’in üstlendiği oyundaki iki hekimi Canan Ergüder ve Kenan Ece canlandırıyor. Sezon yolculuğuna TOY’da başlayan Hipokrat Ekim ve Kasım'da İstanbul, Ankara ve İzmir’de sahnelenmeye devam edecek. Güldürürken düşündüren kalıbının sadece bir sözden ibaret olmadığını, oldukça sert ve çarpıcı biçimde anlatan oyunun biletlerine hızla davranmanız önerimizdir.