28,338 canlı türü "insan faktörü" nedeniyle yok olma tehlikesi altında
IUCN (Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği) tarafından yayımlanan Tehdit Altındaki Türlere ait Kırmızı Liste, insanlık sayesinde yeni bir rekor kırdı. Listede yer alan canlı türü sayısı yeni eklenen 9,000 üzerindeki canlı türü ile ilk kez 100 bin sınırını geride bıraktı ve 105,732'ye ulaştı. Listede yer alan 38,338 türün ise insan faaliyetleri nedeniyle yok olma tehdidi ile karşı karşıya olduğu belirtildi.
IUCN, 1964'ten bu yana hazırladığı liste ile doğadaki canlıların yaşam alanlarının ne kadar iyi korunduğunu takip ediyor. Kırmızı Liste, yayımlandığı tarihten bu yana gezegenimizde yaşayan canlıların durumu hakkında bilgi veren en önemli kaynaklardan biri. Derneğin web sayfasında yer alan bilgiye göre yok olma tehdidi altındaki türlerin yayılımı şu şekilde:
Amfibiler %40, memeliler %25, kozalaklı ağaçlar %34, kuşlar %14, köpekbalıkları ve vatozar %30, mercanlar %33 ve kabuklular %27. Canlıları adım adım yok olmaya doğru iten faktör ise insanların doğaya verdiği zarar. Japonya'ya özgü tatlı su balıklarının yarısı ile Meksika'daki balık türlerinin üçte biri kirlilik ve nehirlerin, barajların zarar görmesi nedeniyle yok olmak üzere. Aşırı avlanma ve işgalci türlerin de artması yok olma tehdidi giderek artırıyor.
IUCN Tatlı Su Biyoçeşitliliği Birimi'nin başında yer alan William Darwall, "İnsanların tatlı su kaynaklarını kullanma şekli üzerinde acilen yeni düzenlemeler yapılması ve farklı türlerin ekosistemi paylaşmasına izin verilmesi gerektiğini" belirtti.
Tatlı su kaynaklarının yanı sıra, okyanuslardaki türler de artan tehdit altında. İncelenen 16 türden 15'i nesli tükenme tehlikesi altında iken, Mauritania sularında yaşayan vatoz türü Rhynchorhina mauritaniensis popülasyonu, son 45 yılda yüzde 80 azalmış durumda. Vatozların giderek aşırı avlanma kurbanı olmasının senebi de köpekbalıkları gibi yüzgeçlerinden çorba yapılması. 2012'den bu yana yıllık köpekbalığı avlama miktarını 100 milyonun üzerine çıkaran insanlık, özellikle yüzgeç çorbası gibi Asya mutfağında gelenek haline gelen yemekler için deniz canlılarını hunharca tüketiyor.
IUCN, nesli tükenme altındaki vatoz türlerini korumak için devletlerin acilen türleri korumaya yönelik düzenlemeler getirmesi gerektiğini, yaşam alanlarının ve göç yollarının korunmasını ve uluslararası ticaret yasalarının getirilmesi gerektiğini belirtti.
Kıyılara yakın türlerin yanı sıra, Kırmızı Liste'ye 500 derin deniz kemikli balık türü de eklendi. Derin sularda yaşayan balıkları yok olmanın eşiğine iten sebeplerin başında derin deniz madenciliği ve petrol ve doğalgaz sanayisi geliyor. Suların 1,000 metre ve daha derinliklerinde yaşayan balıkları gözlemlemek çok zor olduğu gibi korunmaları da çok zor.
Pullu ayak salyangozu (Chrysomallon Squamiferum) yok olmak üzere. [IUCN]
Karada da durum içler acısı
Yaşam alanlarının sanayi ve tarım amaçlı yok edilmesinin yanı sıra, vahşi hayvan eti için yapılan avlanma, altısı Batı Afrika'da yaşayan yedi primat türünün yok olmanın eşiğine getirmiş durumda. Dahası, Barı ve Orta Afrika'daki primatların yüzde 40'ı yok olma tehdidi yaşıyor. Bu türlerin başında, Gana ve Fildişi Sahilleri gibi ülkelerde eti için avlanan Cercopithecus roloway (Roloway maymunu) geliyor.
Hayvanlar yetmezmiş gibi Kırmızı Liste'ye eklenen en son canlılar arasında 180 ülkede bulunan 5,000 ağaç ve 79 mantar türü de bulunuyor. Tehdit altındaki mantar türlerinin 15'i, Avrupa'ya özgü.
Roloway maymunu. [IUCN]
Tüm bu istatistiklerin ardından insanlığın bir kulağından girip diğerinden çıkacak bir uyarı daha yapıyor IUCN:
"100,000'den fazla türün tehdit altında olması insanlığın vahşi doğayı ne kadar istismar ettiğini gösteriyor. Doğanın çeşitliliğini korumanın kendi faydamıza hizmet ettiğini anlamalıyız ve sürdürülebilir gelişim hedeflerinin tutturulmasının ne kadar mühim olduğunu anlamalıyız. Devletler, işletmeler ve sivil toplum acilen doğayı istismarını durdurmalı ve sürdürülebilir yaşamları desteklemek için yerel komüniteler ile yerel toplumları desteklemeli, onlara saygı duymalıdır."