Metaverse çalışma hayatını nasıl etkileyecek?
Son günlerde sıkça duyduğumuz 'metaverse' terimi ilk kez 1992 yılında bilimkurgu yazarı Neal Stephenson tarafından Snow Crash romanında ortaya atılmış olsa da bugün varsayımdan gerçeğe dönüşüyor. Microsoft buna “kalıcı bir dijital dünya” derken, Alibaba metaverse’i “yeni nesil internet” olarak tanımlıyor. Facebook ise konuyu bir adım daha öteye taşıyarak çatı markasını “Meta” olarak belirledi.
“Meta” (ötesi) ve “verse” (evren) kelimelerinin birleşmesinden oluşan metaverse kavramı kelimenin tam anlamıyla fiziksel bir dünyanın ötesinde sanal bir dünyayı ifade ediyor. Bu yeni teknoloji iş hayatına da yeni bir soluk getiriyor. Hibrit çalışma artık sadece ev-ofis-uydu ofis’ten çalışma imkânı sunan esnek bir yapıyı değil, aynı zamanda sanal ve fiziksel dünya arasındaki dengeyi de sağlayan bir yapıyı ifade ediyor. Peki metaverse iş hayatını şekillendirmede nasıl bir potansiyele sahip?
Organizasyon kültürü
Son yıllarda şirketlerde organizasyon kültürü önemli ölçüde değişti. Çalışan motivasyonunu ve bağlılığını artırmanın yanında çeşitli fikir ve düşünceleri dinleme ihtiyacının her zamankinden daha fazla artmasıyla yöneticiler ilk adım olarak odalarının duvarlarını yıkarak çalışanlarla arasındaki engeli kaldırdı. Salgın ile birlikte gelinen noktada ise yönetici ve çalışan arasındaki iletişim ve etkileşim daha da arttı. Metaverse ise ilk kez eşit erişime izin verecek alanlar sunuyor. Bu tüm çalışanların bir alanı yöneticilerle paylaşabileceği anlamına geliyor.
Çalışma kültürü
Bu yeni evren şirketlerin İnsan Kaynakları (İK) için de yeni ufuklar açıyor. Çalışanların bağlantı kurabileceği ve sosyalleşebileceği gündelik alanlar yaratmadan toplantı düzenlemeye çalışma alanı için yeni bir alternatif olarak görülen metaverse’in anlaşılması ve anlatılması noktasında İK departmanları bir köprü olarak görülüyor.
Yeni çalışma alanı
2020'de ilk karantinalar başladığında, dünya çapında milyonlarca insan evden verimli bir şekilde çalışmaya devam edebildi. Artık hibrit çalışma modelleri kuşkusuz kalıcı olacak. Ancak ev, uydu ofis, ofis gibi çalışma alanlarına bir yenisi daha ekleniyor: Metaverse. Günümüzde şirketler yavaş yavaş metaverse’te konumlanmaya başlıyor. Kimi şirket bu yeni evrende mağaza açarken kimi şirket ise ofis deneyimini de metaverse’e taşıyor.
Eğitimler
İnternetin öğrenme şeklimizde devrim yarattığı bir gerçek. Metaverse ise bunu daha da ileri bir boyuta taşıyarak, kişisel gelişimimize katkı sağlayacak eğitimleri ve öğrenme biçimimizi dönüştürüyor. Metaverse’te kullanılan VR ve AR teknolojileri sayesinde yüzeysel anlatımın ötesine geçilirken, insanlar işitsel ve görsel bileşenler yoluyla derslere tamamen dahil olabiliyor.
Toplantılar
Pandemiyle birlikte iş hayatına hızlı bir şekilde eklemlenen sanal toplantılar şüphesiz işin sürekliliği noktasında katkı sağladı. Ancak pek çok çalışan günümüzde “Zoom yorgunluğu” olarak ifade edilen görüntülü sohbet yorgunluğundan muzdarip. Uzmanlar insanlar arasında standart bir görüntülü konferans uygulamasından daha derin bir bağlantı oluşturan; sanal gerçeklik (VR) ve artırılmış gerçeklik (AR) kullanarak bireylerin kendisini tamamen o ortamda hissetmesini sağlayan metaverse’in etkileşim kurmak için daha etkili bir yol olabileceğine, böylece sohbet yoğunluğunu ortadan kaldırabileceğine işaret ediyor.