Geleneksel taşımacılığı tarihe gömecek fütürist araçlar
Şehirlerin artan ile nüfus ile büyüyen karmaşası otomobil, otobüs, tren ve metronun oluşturduğu geleneksel taşımacılığa alternatifler geliştirilmesini zorunlu kılıyor. Hava taşımacılığında ise uzun mesafeleri çok daha hızlı kat etmenin yollarını arıyoruz.
Hem karada hem de havada kısa ve uzun mesafeler için birçok yeni ulaşım aracı geliştiriliyor. Birçoğunun Ar-Ge süreci beklenenden uzun sürse de, sermaye gücü yüksek olan projeler beklediğimizden daha hızlı gelişim sergiliyor. Bulunduğumuz noktada geleceğin fütürist taşımacılığı hakkında kesin yargılarda bulunmak çok güç. Ancak 20 yıl içerisinde İstanbul'dan Ankara'ya 20 dakika gitmek veya New York'tan Sdyney'e atmosfer dışında yapılan bir uçuşla gitmek mümkün olabilir. Bazıları fazlasıyla uçuk kaçık gelen fütürist ulaşım araçlarına kısaca göz attıktan sonra, hangisi size en uygun karar verebilirsiniz.
Tüpler içinde yolculuk vakti geliyor
Hyperloop, tüneller içine kurulmuş kızak sistemine dayanan bir teknoloji. Şu an geliştirilme aşamasında olan iki versiyonu bulunuyor. ABD merkezli Hyperloop One firması yer üstünde, Elon Musk'ın Boring Company firması ise yeraltında Hyperloop sistemi inşa ediyor. Hangisi daha hızlı ilerliyor derseniz, Elon Musk'ın mükemmel pazarlama yeteneği ve sermayesi ile beslenen Boring Company açık ara önde. Elon Musk, kısa süre önce Los Angeles altında tamamlanmak üzere olan ilk tünelin görüntülerini paylaştı. Tamamlandığında, 8-16 yolcu kapasiteli kabinler bir asansör sistemi ile yeraltına inecek ve saatte 200-240 kilometre hızla yol alacak. İlk Boring Company hattı, Los Angeles Havaalanından başlayacak ve üç duraktan geçerek Sherman Oaks'ta duracak. Takip eden yıllarda ABD'nin dört bir yanına inşa edilecek tünellerin amacı, komşu kentler arasındaki mesafeyi 45 dakikanın altına indirmek.
The Boring Company'nin dev tünel açma makinesi.
Hyperloop One ise ilk kez 1970'li yıllarda öne sürülen fikrin standart versiyonunu inşa etmeye çalışıyor. Yerden 6 metre yükselen sütunlar üzerine kurulacak yüzlerce kilometre uzunluktaki Hyperloop tünelleri, manyetik levitasyon teknolojisi sayesinde çok daha hızlı gitmeyi amaçlıyor. Zira 2017'de yapılan denemelerde saatte 300 kilometre aşıldı. Hedef, sistem hazır hale geldiğinde vagonların saatte 920 kilometre hızla ilerlemesini sağlamak. 400 kilometrelik bir yolculuğu 25 dakikanın altına indirecek Hyperloop tecrübesini yaşamaya daha uzun yıllar var. ABD'nin yanı sıra birçok ülkede ön anlaşmalar yapan Hyperloop One, büyük finansal yatırımlara ihtiyaç duyuyor.
Hyperloop One firmasının hazırladığı vagonlardan biri test aşamasında.
Maglev’in yanında hızlı trenler komik kalacak
Yakın gelecek için en akla yatan hızlı ulaşım şekli, manyetik levitasyon teknolojisine sahip Maglev trenleri. Söz konusu teknoloji, geleneksel teker-ray etkileşiminin ortadan kaldırılması ile elde ediliyor. Elektro mıknatıslar eşzamanlı olarak treni arkadan iterken, ön tarafından çekiyor. Üretim maliyeti astronomik olsa da, dizel yakıtlı trenlere kıyasla Maglev trenleri çok daha hızlı ve sürdürülebilir olmasıyla öne çıkıyor. Günümüzdeki en hızlı Maglev treni, Şanghay ile Pudong Uluslararası Havalanı arasında seferler düzenleyen ve saatte maksimum 430 kilometre hıza ulaşan Şanghay Maglev.
Japonya, 2017'de yaptığı denemelerde manyetik levitasyon teknolojisi ise 590km/s hıza ulaşmayı başarmıştı. 200,000 km'lik demiryolu ağı ile bu alanda dünya birincisi olan Çin ise 2020'li yıllarda kullanılmak üzere 600km/s hızla ilerleyecek Maglev treni geliştirildiğini açıkladı. Japon yetkililere göre bu hızın üzerinde gidebilmeyi sağlayacak güvennlik altyapısı henüz 10 yıl gerektiriyor. Yine de birkaç yıl içinde 600km/s hızla yolculuk tecrübesi yaşayabiliriz.
Bir gün gökyüzünü uçan taksiler kaplayacak
Airbus'tan Uber'e kadar birçok büyük firmanın birbirine rakip olduğu uçan taksi piyasasında şu an açık ara önde giden firma, Çin merkezli Ehang. Prototipi ilk kez iki yıl önce ortaya çıkan drone, ilk deneme uçuşunda fazlasıyla göz doldurdu. Aracın en son modelini temsil eden EHang 184, bugüne dek binin üzerinde deneme uçuşu gerçekleştirmiş durumda. Yerden 300 metre dikey olarak havalanabilen uçan taksi, 230 kilo ağırlıkla 15 kilometrelik mesafeyi maksimum 130km/s hızla uçmayı başardı. Tamamen elektrikle çalışan EHang 184'ün maksimum uçuş süresi 23 dakika. Ar-Ge süreci Dubai ve ABD'nin Nevada kentinde devam eden Ehang 184'ün en büyük rakibi, Almanya'dan çıkan Volocopter.
Benzer araçlara bakıldığında ise liste uzayıp gider. Airbus'ın üzerinde çalıştığı Vahana, 2018'de göklerde olması planlanırken halen havalanamayan Terrafugia TF-X ve Aeromobil, suya inip sudan havalanabilen Icon A5 ve test uçuşlarında göz dolduran Lilium sadece birer örnek. Her biri pervaneli bu araçlara baktığımızda dikkat çekmemiz gereken bir nokta var: Aslında birçoğu özel uçan otomobiller olarak geliştirildi. Ancak yüksek maliyet ve üretim kısıtlamaları, muhtemelen bu prototipleri 2020'li yıllarda özel firmaların veya kamunun taksi hizmetleri olacak karşımıza çıkaracak.
Roketle seyahat etmek kim istemez?
SpaceX'in en büyük roketi olan Falcon Heavy, 6 Şubat günü tarihe geçen bir ateşleme ile ilk kez göğe yükseldi. Tesla Roadster koltuğundaki Starman'i başarıyla yörüngeye çıkaran Falcon Heavy, Elon Musk'ın gelecekteki planlarına da göz kırptı. Musk'ın Güneş Sistemi'ndeki gezegen ve uydulara gitmemizi sağlayacak Gezegenlerarası Taşıma Sistemi'nden (ITS) haberiniz vardır. Geçtiğimiz yılın sonlarında güncellenen planın merkezinde, Big Falcon Rocket (BRF) adı verilen heyula gibi bir roket var. 106 metre uzunluğa erişen roket, 4400 ton ağırlığındaki gövdesinde 40 kabin içerecek. Büyüklüğü hakkında fikir sahibi olmak isterseniz Elon Musk’ın paylaştığı fotoğrafa bir göz atabilirsiniz. 100 yolcu kapasiteli roketin yolcularını taşıması planlanan ilk yer ise Ay veya Mars değil, Dünya.
Musk'ın planına göre, 860 ton sıvı yakıt ile ateşlenecek BFR atmosfer dışına çıkarak alçak yörüngede saatte maksimum 27,000 kilometre hıza erişecek. Bu da Hong Kong ile Singapur arasındaki mesafeyi 22 dakikada kat etmesi demek. Londra ile Dubai için bu süre 29 dakika, Londra-New York için de 30 dakika olacak. BFR ilk olarak Uluslararası Uzay İstasyonu'na (ISS) kargo taşımak için kullanılacak. İnsanlı denemeler ve sonrasında yolculuklar ne zaman başlar bilinmez ama bu hizmetten sadece süper zenginler yaralanabilecek. Musk'ın bir sonraki hedefi, BFR ile 2024'te Mars'a insan göndermek. Sanırım ortamala bir Dünya vatandaşı için Ay seyahati bir gün mümkün olacaktır. Şimdiden para biriktirmeye başlayın.
Gelekte uçakla seyahat çok farklı olacak
Yukarıda bahsettiğimiz ulaşım şekillerinden hangileri hayata geçerse geçsin, orta bütçeli Dünya vatandaşları için her zaman en kaliteli ve hızlı yolculuk şekli uçaklar olacak. 2050 yılına kadar başkalaşım geçirmesi beklenen jet yakıtlı uçaklar, yerini tamamen elektrikle veya biyo-yakıtla çalışan fütürist modellerine bırakacak.
Öncelikle neden 2050 dediğimizi kısaca açıklayalım. Günümüzde kullanılan uçakların kullanım ömürleri 21 ile 33 yıl arasında değişiyor. Lityum-iyon pillerin fiyatlarının yüksek olması ve güneş panelli uçak teknolojisinin kısıtlı kalması, jet yakıtlı modern uçakları en az 15-20 yıl daha kullanacağımıza işaret ediyor. NASA'nın büyük yatırımlar yaptığı fütürist uçakların ilk örnekleri ise 2025'ten itibaren görücüye çıkabilir. Boeing, Lockheed Martin ve Northrop Grunman gibi firmalarla yeni konseptler üzerinde çalışan NASA'nın amacı, saatte 1000 kilometre hıza erişebilen, aralıksız 12.000 kilometre uçabilen ve maksimum 45 ton yük taşıyabilen yolcu ve nakliyat uçakları geliştirmek.
Airbus 2050.
Airbus 2050'nin yanı sıra tamamen elektrikle çalışan VoltAir ve devasa kargo uçağı Prandtl, yeni nesil tasarımlardan bazıları. Bireysel tasarımcıların ürünü olan ve firmaların gözüne girmeyi hedefleyen projeler de yok değil. En iyi örneklerden biri, Oscar Vinals imzalı üç katlı yolcu uçağı Progress Eagle. Genel tabloya bakıldığında, 2030'lu yıllar ile yeni nesil uçaklar ile seyahat etmeye başlayacağımızı söyleyebiliriz. Muhtemelen bazıları o günlerinde öncesinde Ay veya Mars'a gitmiş olacak.
VoltAir.