Hybrid Çalışma Nedir? Artıları ve Eksileri Nelerdir?
Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 ile birlikte hem sosyal yaşama hem de iş hayatına pek çok yeni kavram girmiştir. Hybrid çalışma ise bu kavramlardan yalnızca biridir. Geleneksel çalışma normlarının ötesinde bir iş düzenini ifade eden bu yeni sistem, çalışma alışkanlıklarına çok farklı bir boyut kazandırır. Avantajları ile birlikte gelen hybrid çalışma, özellikle son zamanlarda pek çok meslek grubunun tercih ettiği bir sistem halini almıştır. Sadece çalışanlar değil aynı zamanda şirketlerin de verimini artıran bu yeni model tüm dünyada ivme kazanmaya devam eder. Kalıcı olup olmaması açısından tartışma konusu olan ve her alanda sıklıkla duyduğunuz “Hibrit Çalışma Nedir?” merak ediyorsanız yazının devamına göz atabilirsiniz.
Hybrid Çalışma Sistemi Nedir?
Karma bir sistem olarak iş hayatının gündemine oturan hybrid çalışma modeli, toplam iş gününün bir kısmının fiziki ofislerde kalan kısmının ise ofis dışında geçirilmesi anlamına gelir. Temelde esnek bir çalışma stili olan hybrid çalışma sistemi kendi içinde de modellere ayrılır. Bu düzene geçen her şirket kendine en uygun modellemeyi tercih edebilir. Komplike bir kavram olan hybrid çalışmadan verim alınabilmesi için iş gücüne en uygun yaklaşımın tercih edilmesi önem arz eder.
Hybrid çalışma düzenini 3 farklı model altında incelemek mümkündür. Odağına uzaktan çalışmayı koyan Remote-First modeli çalışanların çoğu tarafından tercih edilen ilk seçenektir. Özellikle farklı konum ve zaman dilimlerine ayrılan iş kolları tarafından uygulamak için oldukça elverişlidir. Bu modelde şirketlerin fiziki bir ofisi de bulunur. Ofis toplantı için ya da işin uygulanması fiziki bir iş ortamı gerektiriyor ise kullanılır. Ayrıca ofis kullanmak isteyen çalışanlar tarafından tercih edilebilir. Office First modeli ise bir öncekinin aksine merkeze ofisi alır. Birincil çalışma alanı ofistir ancak uzaktan çalışma alternatifi de bir seçenek olarak varlığını devam ettirir. Office Occasional tüm bu modeller arasında en çok tercih edilen olarak öne çıkar. Esnek çalışma düzeninin benimsendiği modelde çalışanlar haftada sadece birkaç kez ofise gider. İşbirliği ve ekip çalışması için faydalı olduğu düşünülen esnek model birleşik bir yaklaşım sağlar.
Hybrid Çalışma Sistemi Nasıl Hayata Geçirilir?
Uzaktan çalışma ile oldukça fazla karıştırılan hybrid çalışma sistemi temelde çok daha farklı bir kavramdır. Uzaktan çalışma sisteminde çalışma süresinin tamamı ofis dışından yürütülürken, hybrid çalışma prensibi işveren tarafından belirlenen günlerde ofise gitmeyi gerektirir. Kalan diğer günlerde ise çalışan istediği yerden çalışma özgürlüğüne sahip olur.
Hybrid düzenin verimli bir şekilde yürütülebilmesi için süreç planlamasının yapılması ve ihtiyaç duyulan teknolojik altyapı desteğinin sağlanmış olması gerekir. İş akışının yönetilebilmesi iletişimin devam etmesi ile mümkün olur. Farklı alanlarda çalışma sürdüren çalışanlar ve işveren arasındaki iletişim ağının devam etmesi gerekir. Doğru iletişim olduğu sürece güven de beraberinde gelir. Kontrolün tamamen çalışanın kendisinde olduğu hybrid sistem verimliliğini motivasyon da etkiler. Bu nedenle ofis dışında çalışmalarını sürdüren personelin gerekenden fazla iş yüküne maruz bırakılmayacağından emin olması iş verimini artırır. Bu süreçte en önemli etken ise işverenin empati yetisine sahip olmasıdır. Ebeveyn rolüne de sahip olan bireylerin evden çalışma süreleri çeşitli sebeplerde sekteye uğrayabilir. İşverenin böyle bir durumda empati kurabiliyor olması küçük aksaklıkları görmezden gelebilmesi çalışanın özverili çalışmasını artırır.
Hybrid Çalışma Sisteminin Avantajları Nelerdir?
Hybrid çalışma işverenler ve çalışanlar arasında karşılıklı faydanın sağlandığı bir sistemdir. Bu faydalardan bazıları şu şekilde sıralanabilir:
- Uzaktan çalışmanın süreklilik arz etmesi durumunda ekip üyeleri arasında kopukluk, uyum sorunu ve sosyalleşme problemleri baş gösterebilir. Hibrit çalışma ise sosyalleşme ihtiyacını gidermeyi sağlayan fiziki bir ofis ortamı da sunduğu için bahsi geçen sorunların minimize edilmesini sağlar.
- Ofislerin varlığı şirketlerin sahip olduğu kurum kültürünü çalışanlarına benimsetebilmeleri için oldukça büyük öneme sahiptir. Haftanın belirli günlerini ofiste geçirmeyi gerekli kılan hibrid sistemde çalışanların şirketlerine karşı hissettikleri aidiyet duygusu güçlenir.
- Çalışanların kendi konfor alanlarında, dikkatlerinin dağılmayacağı ve yaratıcı olabilecekleri bir çalışma alanı yaratmaları şirketlerine daha fazla değer katabilmelerini sağlar.
- Özellikle yaşam ve iş alanı arasındaki mesafenin fazla olduğu büyük şehirlerde işe geliş gidiş sırasında kaybedilen zaman iş açısından daha verimli bir şekilde değerlendirilmiş olur.
- Bu yeni nesil çalışma modelinin en büyük avantajlarından biri ise maddi açıdan ve enerji kaynakları yönünden tasarruf edilmesini mümkün kılmasıdır. Ofiste geçirilen sürenin azalması demek hem çalışanların hem de şirketlerin giderlerinin minimize edilmesi demektir.
Hybrid Çalışma Sisteminin Dezavantajları Nelerdir?
Tüm çalışma modellerinin artılarla birlikte eksileri de bulunması kaçınılmazdır. Hybrid çalışmanın dezavantajları ise şöyle sıralanabilir:
- Çalışanların özel hayatları ve yaşam şartları farklılaştığı için bazılarının çalışmak için uygun bir alan oluşturması mümkün olmayabilir. Evden çalışıldığında çocuk ya da yaşlı bir anne baba gibi etkenlerden dolayı dikkat dağılabilir ve çalışanın iş temposu düşebilir.
- Yapılan iş ve proje hybrid çalışma için elverişli olmayabilir. Bu da işin verimliliğinde düşüş yaşanmasına sebep olabilir.
- İşverenlerin çalışana ofis dışında çalıştıkları ortam içinde teknik bir altyapı oluşturması gerekir. Böyle bir durumda işverenin gideri artacaktır.
- Evden çalışan birine işveren taşıyabileceğinden daha fazla iş yüklemeye başlamış ve mesai kavramı ortadan kalkmış ise bu durumda çalışan motivasyonun düşmesi kaçınılmazdır.
Sistemin eksileri olmasına rağmen kar-zarar dengesi yapıldığında Akbank, PepsiCo gibi gibi şirketlerin de yer aldığı pek çok işletme hybrid sisteme kalıcı olarak geçiş yapmıştır. Bu yeni sisteme geçen şirketlerin tereddüt yaşadığı nokta ofislerin kullanılıp kullanılmamasıdır. Birçok çalışan ise hem çalışma sıklığı hem de kişi sayısının azaldığı ortamlar olacağı için tam teşekküllü bir ofise gereksinim kalmayacağı konusunda ortak bir görüş benimser. İşte tam bu noktada Kolektif House esnek çalışma sistemine geçişte çözüm sunacak yeni ofis modellerini sizin hizmetinize sunar. İstediğiniz lokasyonda verimli bir çalışma için tüm temel gereksinimlerin ve ek taleplerin karşılandığı gezgin ofisler, ilham veren tasarımlarda keyifli bir çalışma ortamı sunar. Evden çalışan ancak bir ofise ihtiyacı olmayanlar için posta, kargo ve faturalandırma gibi süreçlerde ihtiyaç duyacakları ofis adresi sanal ofislerle karşılanır. Şirketinizin yasal adresini merkezi ve prestijli lokasyonlarda gösterme ayrıcalığı sunar. Dünyanın ilk otonom deneyimini sunan Kolektifmini ise ihtiyaca göre ortak alanda ya da kendinize özel bir alanda çalışma alternatifi sunar. Kullanıldığı kadar ödeme avantajı sunan Kolektifmini ofisler hybrid sisteme geçiş yapan birçok şirketin birincil tercihidir. Siz de çalışma alanınıza en uygun ofis modelini seçerek verimli bir iş süreci yaşamak istiyorsanız Kolektif House hybrid ofis çözümlerine göz atabilirsiniz.