ıkea ve Robotik Mobilyalar Üreten Amerikalı Şirket Orı'nin Yeni İş Birliği
“Bu ev çok küçük! Hiçbir şey sığdıramıyorum” diyenlere müjde! IKEA, kompakt evlerde daha esnek yaşam alanları oluşturmak için robotik olarak hareket eden ve şekil değiştiren bir mobilya sistemi tasarlayan Amerikalı Startup Ori ile iş birliği yaptı.
Bu hafta IKEA'nın yıllık konferansı Demokratik Tasarım Günleri'nde tanıtılan sistem, Ori'nin robot platformunun ve IKEA'nın mevcut Platsa depolama çözümünün bir kombinasyonu şeklinde sunuldu.
Sadece bir düğmeye basarak, sistemi bir oturma odasına, bir yatak odasına ya da gömme dolaba dönüştürebiliyorsunuz. Üstelik sekiz metrekarelik bir yaşam alanı içerisinde tüm bunları yapma imkanınız var! E daha ne olsun?
IKEA’nın Ürün Geliştirme Direktörü Seana Strawn, “Mobilyaları küçültmek yerine, mobilyaları ihtiyaç duyduğunuz işleve dönüştürüyoruz” diyor. “Uyuduğunuz zaman yatağın varsa kanepeye ihtiyacınız yok ya da dolabınızı kullanıyorken yatağa ihtiyaç duymuyorsunuz” diye ekliyor.
Sistem hareketli bir mobilya ünitesi oluşturmak için bir araya gelen mekanik, elektronik ve yazılım kombinasyonlarıyla çalışıyormuş. Valla ben onların yalancısıyım! Ayrıca kullanılan teknolojinin bir kısmı bildiğimiz çim biçme makinelerinde, mutfak robotlarında, elektrikli süpürgelerde ve diğer ev eşyalarında zaten bulunuyormuş.
“Uzun zamandır küçük alan yaşam çözümleri geliştirmek için çalışıyoruz ve insanların evlerinde yaşanan en büyük zorluklardan bazılarının depolanma olduğunu ve evinizde yapmak istediğiniz tüm faaliyetleri yapacak yeri bulmak olduğunu biliyoruz” diyen Strawn’ı, Ori’nin CEO’su Hasier Larrea, “Mekanları 20 yıl önce tasarladığımız şekilde tasarlamaya devam edemeyiz ya da iki kat büyüklüğündeki evlerde kullandığımız mobilyaların aynısını kullanmaya devam edemeyiz. Bize uyum sağlayan mobilyalar hakkında düşünmeye başlamalıyız, tersi değil.” diyerek tamamladı.
Bana sorarsanız, özellikle büyük şehirlerde tek yaşayan ve çalışan insanlar için hem pratik hem de estetik bir çözüm yakalamış gibi duruyorlar. Hele ki şu son dönemde zamanının neredeyse tamamını bir koşturmaca içinde geçiren zavallı şehir insanlarının telaşını düşününce(kendim de dahil olmak üzere) hayatımızı kolaylaştıracak her türlü yeniliğe dünden razı olduğumuz kanaatindeyim.
Gönül yeşilliklerin içinde alabildiğine geniş, güneşin her halini gören kocaman salonu olan, araba gürültüsünden, kaostan uzak, içine çektiğin havanın zihnini açtığı bir dünyanın özlemiyle yanıp tutuşsa da vakit şimdilik elde olanı en kullanışlı şekilde değerlendirme vaktidir diyerek hepinizi selamlıyorum.