Toronto’nun ‘startup’ dünyasını fethetme yolları
"Nereden çıktı şimdi Toronto?” dememeli, global girişimcilikte şaha kalkan bu şehre dair şimdilik bilinmesi gerekenleri okumalı.
Komşusu Amerika Birleşik Devletleri kadar ön planda olmayan ama sessiz bir gücü içinde barındıran Kanada, global girişimcilik ekosisteminde tırmanışını sürdürmeye başladı.
Kanada’nın Nortel ve Bell ile başlayan global başarı hikayeleri, şu anda yeni jenerasyon Slack, Shopify, Kik, Wattpad gibi yıldızlarla devam ediyor. Bu yükselişin arkasında Vancouver olduğu kadar, 2017 yılı “Startup Genome” raporunda 16’ıncı sırada yer alan Toronto’da önemli bir rol oynuyor. Peki “Toronto’da girişimciler için hangi fırsatlar var?” sorusuna gelirsek…
Kültürel Çeşitlilik ve Hızlı Büyüyen Pazar
Fikrini global bir ölçekte test etmek isteyen girişimler için nüfusunun %50’sinden fazlasının dünyanın farklı bölgelerinden geldiği yaklaşık 3 milyonluk bir şehir. Buna ek olarak 2017 Kuzey Amerika Teknoloji Yetenekleri raporuna göre bölgenin en hızlı büyüyen teknoloji pazarı. Bu raporda San Francisco ve New York’u geride bıraktığını söylemeden geçmemek lazım.
Global Yetenek Havuzu
Toronto’dan başlayan ve yaklaşık 1.5 saatlik mesafedeki Waterloo’ya uzanan koridor, Kanada’nın MIT’si olarak kabul edilen University of Waterloo ile University of Toronto başta olmak üzere önemli üniversitelere sahip. Apple, Google ve Facebook’un düzenli olarak işe alım yapmalarının yanı sıra Google’ın University of Toronto’ya Artificial Intelligence (AI) alanında araştırma yapması için 150 milyon dolar fon ayırması boşuna olmasa gerek. Girişimler için doğru insan kaynağını bulmak bu yüzden hiç zor değil.
Devlet Desteği
“Her şeyi devletten beklememek lazım” yaklaşımının tersine Kanada Hükümeti, girişimcilere ciddi anlamda teşvik ve hibe programları sunuyor. Ayrı bir yazının konusu olmakla beraber 2013 yılında 5 yıllık pilot proje olarak sunulan Startup Visa programının 2018 itibariyle kalıcı bir program haline gelmesi de bu desteğin bir diğer önemli adımı.
Yükselen Yatırımcı İlgisi
Silikon Vadisi merkezli yatırım fonlarının Toronto’da da ofis açmalarını yanı sıra, Kanada’da VC fonlarının yaptıkları yatırım 2016 yılında 3.2 milyar dolar oldu. Yatırım miktarında ortalama yıllık artış %113 olurken 2016 yılında toplamda 530 adet yatırım kapandı.
Tüm bunlara ek olarak Amazon’un Toronto’da yeni bir ofis açacağını açıklaması, Uber’in UberEATS lansmanını yine zamanında Toronto’da yapması, şehrin potansiyeli hakkında ipuçları veriyor.
Kırmızı okyanuslara giderek rekabette kaybolma riskini göze almaktansa, kuzeyin yükselen yıldızı ve kişisel olarak hala mavi okyanus olduğunu düşündüğüm Kanada’da girişimcilerimiz için ciddi fırsatlar var.
Yoksa, Toronto ve Kanada’nın global elçisi Drake’un şu sözü ileride bir gün girişimcilik mottosuna mi dönüşecek?
“Kendimi düşündüğümde Toronto’yu düşünüyorum. Toronto olmasaydı müziğim bu kadar iyi olmazdı.”
Çağdaş Önen