Agile Çalışma Modeli: Agile Nedir?
Agile, modern birçok endüstri kolundaki işyeri için artık gerçek bir çalışma modelidir. Agile çalışma modeli, ekipler arasında üretkenliği, kaliteyi ve performansı arttırır. Siz de, ekibinizin sonuçlarını iyileştirmek istiyorsanız, öncelikle işyerinde Agile yöntemlerini nasıl kullanacağınızı anlamanız gerekir. Agile çalışma yöntemleri ve ortamları sonuçlara odaklanan şirketler için ideal bir kullanım sunar. Kapsayıcı bir kültür inşa etmek isteyen işverenler, maksimum performansı teşvik etmek için bu popüler yöntemi oldukça sık tercih ederler.
Peki, agile nedir? Agile, kelime olarak çevik anlamını taşır. Agile çalışma modeli ise, kuruluşların yeniliklere ve bu yeniliklerle birlikte gelen değişikliklere uyum sağlamasını kolaylaştıran yöntemler ve yetenekler bütünü olarak tanımlanabilir. Bu kısa tanımlamalardan sonra agile çalışma modelinin ayrıntılı bir şekilde gerçekte ne içerdiği ve şirketlere nasıl faydalar sağladığı hakkındaki bilgileri yazı içerisinde bulabilirsiniz.
Agile Çalışma Modeli ve Agile Çalışma Ortamı Nedir?
Agile yani çevik çalışma, bir görevi yerine getirirken en uygun ve etkili çalışma yolunu bulmak için insanları, süreçleri, teknolojiyi, zamanı ve yeri bir araya getirmekle ilgilidir. Çevik çalışma, personelin ne zaman, nasıl ve nerede çalışmak istediği konusunda karar vermesini sağlar. Yani maksimum performansı teşvik etmek için optimum çalışan rahatlığı ve konforuna odaklanır.
Her organizasyonun kendine özgü bir çalışma şekli vardır. Bu nedenle çevik çalışmanın nasıl yapılacağına dair katı kurallar yoktur. Kurallar ve parametreler her bir organizasyon tarafından uygun şekilde tanımlanmalıdır.
Agile metodolojisinin dört temel değeri vardır. Bunlar şu şekilde belirtilebilir:
- Süreç, belirlenmiş bir planı takip etmek yerine değişime cevap vermelidir.
- Müşteri işbirliği, sözleşme görüşmesinden daha önemlidir.
- Odak noktası, bireylere süreçler ve araçlardan daha fazla değer vermelidir.
- Detaylı belgelemelere kıyasla çalışan bir yazılım daha önemlidir.
Çalışanların çevik ve üretken kalması için onlara doğru alanı sağlamak gerekir. Agile çalışma ortamı, çalışanların değişen taleplerini karşılayan bir iş yeridir. Tek bir mekân, çok farklı insan gruplarına ve amaçlarına hizmet edebilir. Böyle bir alanda çalışmak, çalışanları çevik yapan etkendir. Çevik bir çalışma ortamının ana konsepti, esnekliktir. Çevik ortamlarda, iş her yerdedir ve nadiren tek tip veya sabittir. Çevik bir ortamın özellikleri aşağıdaki şekilde sıralanabilir:
- Esneklik
- Kolay erişim
- Rahatlık
- Uyarlanabilirlik
Çevik bir çalışma ortamı, çok sayıda küçük çalışma alanından oluşur. Bu alanlarda bulunan akıllı teknoloji, hızlı erişimi ve uyarlanabilirliği destekler. İyi mobilyalar ise konfor sağlar. Çevik bir alanda ayrıntılar son derece önemlidir. Rahat çalışanlar mutlu çalışanlardır, mutlu çalışanlar ise üretken çalışanlardır. İşletme sahipleri için çevik bir çalışma ortamı, mevcut ofis alanını daha verimli kullanmak için bir fırsattır. Bu nedenle, agile çalışma modeli ve agile çalışma ortamı birçok şirket için son derece anlamlıdır.
Agile Metodolojisini Uygulama Yöntemleri Nelerdir?
Agile metodolojisinin pek çok sayıda uygulama yöntemi bulunur. Bu yöntemlerden en sık kullanılanlar ise aşağıdaki şekilde açıklanabilir:
- Scrum
Bu yöntemde, iş sprint adı verilen kısa döngülerde yapılır. Süreç akışını belirleyen scrum, karmaşık ürünler üzerinde çalışan insanlar arasında güçlü bir işbirliğini sürdürmeyi amaçlar. Burada ekip, mevcut görevleri ve engelleri tartışmak için günlük olarak toplanır. Yöntem, tanımlanmış sorumluluklara sahip üç ana rol arasındaki sistematik etkileşimlere dayanır. Bunlar:
- Scrum Master: Proje içinde merkezi bir figür olan rolün temel sorumluluğu, ekibin verimli çalışmasını engelleyebilecek tüm engelleri ortadan kaldırmayı içerir.
- Ürün Sahibi: Bu, genellikle bir müşteri olur ve proje boyunca süreçte aktif olarak yer alır. Ürünün küresel vizyonunu iletir ve her sprintten sonra yapılan iş hakkında zamanında geri bildirim sağlar.
- Scrum Takımı: Ürün uygulamasından sorumlu, çapraz işlevli ve kendi kendini organize eden bir grup kişiden oluşur. Bu takım, esnek ve üretken kalmak için en fazla 7 ekip üyesinden oluşmalıdır.
Scrum’daki temel bir çalışma birimi olan sprint, üretmek için gerek duyulan geliştirme döngüsüdür. Bir sprint genellikle 1 ila 4 hafta uzunluğunda olur. Standart bir süre belirlemek, ilerlemeyi, planlamayı ve izlemeyi kolaylaştırır.
Scrum, proje gereksinimlerini büyük ölçüde etkileyebilecek paydaş geri bildirimi gerektiren uzun vadeli ve karmaşık projelerde kullanılır. Teslimat şeklinin yüksek öncelikli olarak belirlendiği, müşteri ihtiyaçlarının zamanında ve bütçeye uygun şekilde teslim edilmesinin planladığı işlerde, Scrum en iyi seçim olabilir.
- Ekstrem Programlama
Extreme Programming (XP) yöntemi, yazılım geliştirmenin teknik yönlerine odaklanır. Geliştirme ekiplerinin sürekli değişen gereksinimlere uyum sağlamasına yardımcı olan mühendislik uygulamaları ve fikirleri sunar. Ekiplere mühendislik sürecini optimize etmek için araçlar sağlar. Ayrıca XP, geliştiricilere mümkün olan en basit tasarımı yapmalarını ve görevlere öncelik vermelerini önerir.
Yazılım mühendisliğinin kalitesini değişen gereksinimlere uyum sağlama yeteneğine sahip bir dizi uygulama ile birleştirir. En sık kullanılan bazı XP uygulamaları şu şekilde maddelenebilir:
- Test odaklı geliştirme
- Yeni yapılandırılan kod
- Sürekli entegrasyon
- Eşli programlama
- Kodlama standartları
XP, özellikle geliştiricilerin katı zaman dilimleri içinde kod yazması veya yeni bir sistem geliştirirken riskleri azaltmak istediklerinde kullanılır. XP uygulamalarının 12 kişiyi geçmeyen küçük ekipler için tasarlandığını bilmek önemlidir. Yalnızca geliştiricilerin değil, müşterilerin ve yöneticilerin de proje üzerinde birlikte çalışabileceklerinden eminseniz bu yöntemi seçmeniz doğru olur. Aynı zamanda programcıların işlevsel testler oluşturma konusunda yeterli deneyimi varsa, XP tercih edilebilir.
- Kanban
Japonca'da görsel sinyal olarak geçen Kanban, agile modelini uygulamak için kullanılan bir başka yaygın yöntemdir. Kanban, yazılım ürünleri geliştirmeye yönelik basit ama güçlü bir yaklaşım olarak dikkat çeker. Kökeni Toyota üretiminde üretim kontrol yöntemi olarak kullanılan görsel bir kart sistemine dayanır.
İş akışının görselleştirilmesine odaklanan Kanban yönteminde, ekipler görevlerinin fiziksel temsillerini oluşturur. Görevler, ilerlemeyi izlemek ve ortak engelleri belirlemek için önceden belirlenmiş aşamalardan geçirilir. Yöntem, kapsamını ekibin kapasitesiyle etkin bir şekilde eşleştirmek için sınırlar.
Yöntemde geliştirme süreci, planlamada daha fazla esneklik, daha hızlı geri dönüş, net hedefler ve şeffaflık sunar. Scrum’ın aksine, Kanban’da süreç içinde standart prosedürler ve sabit yinelemeler gerekli değildir. Proje geliştirme , genellikle yapışkan not kağıtları, beyaz tahtalar veya çevrimiçi araçlarla temsil edilen bir Kanban panosu aracılığıyla iş akışının görselleştirmesine dayanır .
Kanban araçlarını kullanan ekipler işbirliği içinde çalışır. Çalışanların hedefe ulaşmak için sağladıkları katkı, görevi doğru bir şekilde ve zamanında tamamlamaya odaklanmalarını sağlar. Ekipler Kanban'ı kullanarak değişen önceliklere kolayca uyum sağlayabilir.
Çevik Bir Ortamda Çalışmanın Avantajları Nelerdir?
Agile çalışma ortamı, işin niteliği açısından daha yüksek düzeyde çıktılar üretmekle ilgilidir. Çevik bir çalışma ortamı, çalışanların üretken kalmasına ve etraflarında olup bitenleri kaçırmamak için durup bir dakika etrafa bakmalarına olanak sağlar. Günümüzün çevik çalışma modeli ve ortamının işverenler ve çalışanlar için faydaları şu şekilde belirtilebilir:
- Agile çalışma modeli, çalışanların rol ve departmana dayalı katı bir yapıyı takip etmek zorunda kalmak yerine, çalışma uygulamalarını kendi özel kalıplarına ve ihtiyaçlarına göre uyarlamasına izin verir.
- Çevik çalışma, personelin uygun olduğunda uzaktan çalışmasını teşvik eder.
- Model, ekipler arası şeffaflığı arttırmayı amaçlar. Çevik ofis planlaması, personelin hiyerarşiden bağımsız olarak herhangi bir alanı kullanabileceği düz bir çalışma alanı yaratır. Çalışanların açık yapıda oturabilmesini ve yöneticilerine kolayca erişebilmesini sağlar. Bu durum genellikle, çalışanların iş içerisinde olan tüm süreçleri rahatça görebilmesine yardım eder.
- Çevik çalışma, fikirlerin toplantılarda veya e-posta yoluyla paylaşılmasına olanak tanır. Bu da, ekip arasında yakınlaşma yaratır.
- Ekiplerin buluşabileceği ve projeler üzerinde birlikte çalışabileceği alanlar tasarlar. Bu durum engellerin çözülmesine destek verir ve görevleri tamamlamak için alternatif yöntemlere katkıda bulunur. Daha özgür iletişim ve işbirliğini teşvik eder.
- Çalışanlar için eşi görülmemiş miktarda esneklik ve bireysel özgürlük sağlar. Çevik çalışma ortamlarındaki çalışanlar, genellikle geleneksel 9-5 çalışma programlarıyla kısıtlanmaz.
- Çalışan deneyiminde yüksek düzeyde memnuniyet sağlayan bir şirket kültürü geliştirir. Çalışanları elde tutmayı kolaylaştırır, işbirliğini, yaratıcılığı, üretkenliği ve genel çalışma refahını olumlu yönde etkiler. Uzun vadede üretkenlik kaybı, işe alma, eğitim ve idari maliyetleri azaltır. Yöneticilerin ve ekip üyelerinin işbirliği yapmaları ise projelerin son teslim tarihlerinden önce bitmesine yardım edebilir.
- Çevik çalışma modelini kullanan şirketler genellikle hızlı bir şekilde yüksek kaliteli sonuçlara ulaştığından müşteriler ve son kullanıcılar genellikle sonuçtan memnun olur.
- Agile ortamlar, düzenli toplantıları teşvik ederek her türlü olasılığa hazırlanmanıza ve değişikliklerin üstesinden kolayca gelebilmenize imkân tanır.
- Alan kullanımını optimize ederek artan kira oranlarına, altyapı hizmetlerine, bakım ve temizlik maliyetlerine karşı mücadele eden şirketler için kolaylık sağlar.
- Çalışanlar için tatmin edici bir deneyim sağlarken çevresel etkiyi minimuma indirir.
- Çalışanlar, çalışma tarzlarını yönetme özgürlüğü ile kendilerini yetkilendirilmiş, değerli ve güvende hissederler.
Ekipler Agile Çalışma Modeline Nasıl Dâhil Edilir?
Agile çalışma modeli, yenilik ve işbirliğine odaklanır. Müşteri odaklı memnuniyeti esas alan bir yaklaşımı benimser ve değişimi kucaklar. Bu yöntemde, gereksinimlerde veya bir değişiklik olursa ekipler katı ve önceden tanımlanmış bir plana bağlı kalmak yerine adımlarını geri çekme ve değişikliği yerine getirme konusunda kendilerini yetkin hisseder.
Çevik çalışma modeline geçiş süreci, biraz zaman alabilen şirket çapında bir zihniyet değişikliğini içerir. Başarılı bir geçiş süreci sağlamanın anahtarı, personelden destek almakla başlar. Planları oluştururken ve uygularken ekibin bir arada olması gerekir. Çünkü agile çalışma modeli, evrensel ve kapsayıcı bir kavramı ifade eder. Değişiklikler, proaktif bir şekilde yönetilmelidir. Bu aşamada danışmanlık hizmeti kullanmak, kaotik, karışık bir uyum dönemi yerine yumuşak ve mutlu bir geçişe katkı sağlayabilir.
Agile çalışma modeli geçiş süreci boyunca yöntemlerinizi mükemmelleştirmek yerine nasıl geliştireceğinize odaklanmalısınız. Bu aşamada hangi araçların iletişimi, işbirliğini ve paylaşımı geliştirmeye yardımcı olacağını düşünmeniz iyi bir fikirdir. Esnekliği destekleyen bir atmosfer oluşturmalı, sıradan karşılaşma ve konuşma olasılığını artıran alanlar yaratmaya çalışmalısınız. Bu anlamda çalışanların birbirleriyle kolayca konuşabilecekleri ve üretkenliklerini artıran bilgileri alabilecekleri açık çalışma alanları çevik bir ortam oluşturmanıza yardımcı olur.
Ayrıca ekip üyelerinizin her birinin başarılı bir şekilde çalışması için neye ihtiyacı olduğunu düşünmelisiniz. Dikkat dağıtıcı unsurları minimumda tutmak, çalışanların görevlerine devam etmelerine, zaman, enerji ve çaba israfının önlenmesine destek verebilir. Yeterli sosyal alanların olması, çalışanların molalarda daha rahat konuşmalarına ve bağ kurmalarına katkı sağlar. Bu da çalışma saatlerinde daha iyi bir ekip çalışması oluşmasına katkı sağlayabilir.
Fikirlerin değerlendirilmesi ve potansiyel olarak kullanılabilmesi için tüm ekip üyelerinden girdi almak önem taşır. Görevlerin veya özelliklerin nasıl uyarlanacağı konusunda çalışanlarınızdan fikir isteyebilir, bu şekilde sürece dâhil olmalarını ve yeniliği daha rahat benimsemelerini sağlayabilirsiniz. Aynı zamanda personelden fikir ve öneriler toplamak için bire bir görüşmeleri, ekip toplantılarını ve odak gruplarını kullanabilirsiniz.
Agile Çalışma Ortamınıza Kolektif House Nasıl Katkı Sağlayabilir?
Agile bir çalışma modeli, fiziksel alanınızı dönüştürmekten çok daha fazlasını gerektirir. Bu değişim, organizasyonel bir düşünce değişikliğini gerekli kılar. Ayrıca bu çalışma modeli sadece alanı uyarlamakla birleşince başarıya ulaşır.
Çevik bir yöntemle çalışanlar yenilikçi ve daha üretken hale gelirler. Çevik çalışma ortamı, ekibiniz için iyi bir iş tatmini sağlar ve daha dengeli bir iş-yaşam dengesi oluşmasına katkıda bulunur. Personel bu modelde daha motive bir şekilde çalışır ve bu da, müşteri memnuniyetinin artmasını ve nihayetinde kuruluş için daha yüksek kârlılık oranlarının oluşmasını sağlar.
Çevik bir çalışma ortamının amacı, çalışanlara ihtiyaç duydukları alanları ihtiyaç duydukları anda sunarak, onların ellerinden gelenin en iyisini yapmalarına yardımcı olmaktır. Geleceği ve yeniliği düşünerek tasarlanan Kolektif House çalışma ofisleri ve toplantı odaları çalışanlarınızın değişen taleplerine yanıt veren, yeni bir çalışma alanı sunar. Siz de, çevik bir iş ortamına geçmeyi düşünüyorsanız ve değişime tam olarak hazır olmak istiyorsanız Kolektif House' un birbirinden saygın lokasyonlarda bulunan prestijli ofislerini hemen şimdi inceleyebilir ve şirketinizin çalışma kültürünü bugünden dönüştürmeye başlayabilirsiniz.