Alıvex ile Spor Organizatörlerinin Hayatı Kolaylaşıyor!
Bu yazımda spor dünyasına ilgi duyanların merak ettiği bir girişim olan Alivex’e yer verdim. Erkmen Erakkuş’a Alivex’i daha iyi anlamak için sizler adına sorular sordum. Her ne kadar girişimci olduğumdan beri sporla arama mesafe girmiş olsa da zamanında boğaz yüzme yarışına iki kere katılmış, yarı maratona bir kez katılmış biri olarak genel olarak sporcu dünyasına yönelik de merak ettiklerimi sordum.
Erkmen merhaba, Alivex ne zaman ve kimler tarafından kuruldu ?
2016 Kasım ayında lise arkadaşım Ali Şenlen ile beraber yapalım bu işi dedik. Sonra Buğra Erakkuş da dahil oldu ve 3 kurucu ortak olarak yolumuza devam ettik. Öncesinde spor ve etkinlik ajansım vardı.
O ajans ile mi başladı sizin Alivex hikayeniz ?
Ben hukuk mezunuyum. Öncesinde sayısal okudum. Mühendis olacakken avukat oldum. Çocukluk yaşlarımdan itibaren çeşitli sporlarla uğraştım, 2 tanesinde milli takım seviyesinde yarıştım. Sonra üniversite yıllarında triatlon sporuyla uğraşırken antrenman temposu beni yormaya başlamıştı. O yıllarda kayıt olduğum yarışlar vardı. 2015 yılında Ironman ilk defa Türkiye’ye geliyordu. Bu yarışa gitmek için 260 avro para ödedim. Üzerine otel ve uçağı ayarladım. Antrenman eksiğim vardı. Kesinlikle yarışamayacaktım. Neredeyse 1000 avroya yakın masraf da yapmış oldum. Bari “gideyim ve gönüllü olayım” istedim. Organizatöre ulaştım ve bu işin bir ucundan tutmak istediğimi söyledim. O sene organizatorün zorlandığı bir iki noktada hayatlarını kurtarmışım. Ertesi gün firmanın sahibi bana bir sonraki sene işin başına geçmemi istedi. Ben de bir cesaretle “Ben bir ajans kurayım, ajansla bu işi yöneteyim” dedim. Ajans derken de hala öğrenciydim ve Starbucks’ta, okul köşelerinde ajansımı yönetmeye çalıştım. Çok iyi işler çıkarmaya başlayınca da bu bahsettiğim organizatörler bizi el üstünde tutmaya başladı. 2016 ilkbahar aylarında Red Bull ile çalışmaya başladım. Sonra başka maratonlarla çalışmaya başladım. Zamanla operasyon yönetimi ajansına dönüştük. Sonrasında ölçeklenebilir bir modele geçme ihtiyacı duyduk. Bu işlerde kayıt kısmında bir problem olduğunu gördük. Ben Hukukçuyum, KVKK dersleri aldım. Kayıt işlerinin KVKK’ya uygun olan halini yapabilir miyiz diye düşünmeye başladık. 2016 Kasım ayında Alivex’i kurmaya karar verdik. 2017 bahar sonuna doğru da ilk ürünü çıkardık. O zamanlar prototipti. Alper Akcan ile de pazaryeri altyapısı nedeniyle tanışıyorduk. Alper Akcan da Ironman yarışlarına katılıyordu. Alper Akcan bir gün bize kafasındakileri anlattı ve melek yatırımcımız oldu. O prototipi kapatıp 1 yıl içerisinde ürünü sıfırdan tekrar yapmaya başladık. Bir sonraki yıl Ağustos ayında da Alivex’i açtık. Hatta özel en büyük maraton ile açtık, Runatolia.
Sadece koşu mu ilgi alanınıza giriyor ?
Koşu ile başladık ama performans sporlarının tüm dikeylerine yayılıyoruz.
Örneğin boğaz yüzme yarışı da ilgi alanınıza giriyor mu, geçtiğimiz pazar günü yarış vardı ?
Evet onlar da ilgi alanımıza giriyor, hatta onlarla da görüştük. Orada da fintech problemleri var. Avrupa’dan gelenler ödeme yapma sıkıntısı çekiyor. SWIFT ile ödemek çok zor. Biz bu problemi çözüyoruz.
Bu tip organizasyonlarda genel olarak hangi problemler var ?
Ödeme alma, yazılım geliştirme en büyük problemler. Örneğin bir kayıt formu oluşturmak bile organizatör için bir maliyet demek. Web sitesine en az 5-6 bin lira para vermesi gerekiyor. Alivex’te böyle ücretler yok, sadece katılımcıların ödediği paradan komisyon alıyoruz. Biz organizatörlere daha fazla katılımcı ulaşma konusunda da taahhüt veriyoruz. Bu yüzden organizatörler için çok karlı bir model sunuyoruz.
Ödeme ve kayıt dışında sonuçların açıklanması, bileklik verilmesi gibi işlere de girdiniz mi ?
O tip işleri timing firmaları yapıyor, biraz operasyonel bir iş. Ondan uzak durmaya çalışıyoruz ama dirsek temasında olduklarımız var.
Sahada var mısınız yoksa komple dijital tarafta mısınız?
Runatolia’da sahada da olduk. Ipad’lerle 30 kişi destek verdik. Organizatörlerin talepleri doğrultusunda ek hizmet olarak alanda kayıt hizmeti de sağlıyoruz.
Parasını ödeyenler geldi mi gibi kontroller de yapıyor musunuz ?
Evet, checkin servisimiz var. Organizatörlere verdiğimiz mobil uygulamamız var. Bu şekilde “bu kişi geldi” diye organizatör işaretleyebiliyor. Bu da raporlamanın önünü açıyor, yüzde kaç katılım var gibi bilgilerin kolayca görülmesini sağlıyor.
Senede kaç koşu, Ironman oluyor, siz kaçını yapıyorsunuz ?
Türkiye’de şu an performans sporları diye düşünürsek 200 tane organizasyon var, 80 tanesini biz yapıyoruz. Pazarın %40’ını aldık diyebiliriz.
Pazar büyüyor mu ?
2013’te Türkiye’de toplam koşucu sayısı 40 binken, şimdi 80 binlere ulaştı. Pazar olarak biraz doyuma ulaştığımızı düşünüyoruz. O yüzden coğrafi büyümeye odaklandık.
Diğer ülkelerde durum nasıl ?
Yunanistan pazar olarak bizim 30 katımız büyüklükte. Bu nedenle Yunanistan pazarına açılmayı düşünüyoruz. Bu yıl bitmeden o pazara girmiş olacağız diye düşünüyorum.