Hibrit çalışmanın 5 önemli çevresel faydası
Pandemiyle birlikte iş hayatına hızla yerleşen hibrit çalışma sunduğu esneklikle sadece işverenlere ve çalışanlara fayda sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda çevre üzerinde de pek çok olumlu etkiyi beraberinde getiriyor.
Yapılan araştırmalar pandemi sona erdiğinde de 6 çalışandan 1’inin en az iki gün evden çalışmaya devam edeceğine işaret ederken, uzaktan çalışmanın küresel sera gazı emisyonlarını her yıl 54 milyon ton azaltabileceğini gösteriyor. Peki hibrit çalışmanın çevre üzerinde başka hangi olumlu yansımaları var? İşte 5 başlıkta esnek çalışmanın çevresel faydaları:
Azalan sera gazı emisyonları
Merkez ofis dışında kimi zaman evden kimi zaman eve yakın uydu ofisten çalışmaya olanak tanıyan hibrit çalışma sayesinde her gün işe gidip gelme zorunluluğu ortadan kalkarken, zamandan tasarruf sağlandığı su götürmez bir gerçek. Ancak bunun yanında daha az taşıt kullanımı sayesinde sera gazı emisyonlarının da önemi ölçüde gerilemesi bekleniyor.
Artan hava kalitesi
Uzaktan çalışma, hava kirliliğini minimumda tutmak için de hayati önem taşıyor. Azalan sera gazı emisyonları daha temiz ve sağlıklı hava anlamına geliyor. Buna ek olarak hava kalitesinin sadece büyük şehirlerde değil, iş merkezlerinin yoğun olduğu bölgelerde de daha da iyileşmesi bekleniyor.
Düşük enerji tüketimi
Şirketler günlük operasyonlarında önemli miktarda enerji kullanıyor. Yapılan araştırmalara göre yılda ortalama yaklaşık 11 bin kWh elektrik kullanan bir haneye kıyasla şirketlerin elektrik kullanımı 250 bin kWh’e kadar çıkabiliyor. Esnek çalışma ise her gün ofise gitmeye kıyasla daha az enerji kullanmasını sağlıyor.
Atık miktarlarında gerileme
Bazı belgeler elektronik ortamda da okunabilir. Ancak ofisteyken, gerekenden çok daha fazla çıktı alma eğilimindeyiz. Uzaktan çalışma bu noktada kâğıt kullanımını azaltmakla kalmıyor aynı zamanda işe giderken alınan kahve ya da paketlenmiş öğle yemeğini de ortadan kaldırdığından gıda ambalajlarını önemli ölçüde azaltıyor.
Korunan su kaynakları
İşletmelerin yüksek miktarda su tüketme potansiyeli barındırdığı göz önünde bulundurulduğunda bu da su kaynakları üzerinde baskı oluşturuyor. Yapılan araştırmalar ev içi su kullanımının ofislere kıyasla daha az olduğunu ortaya koyuyor. Uzmanlar hibrit çalışmanın su kaynaklarının korunmasına da katkı sağlayabileceğini belirtiyor.
Kolektif House olarak bizler de sunduğumuz esnek ofis çözümleriyle çevreye duyarlı çalışma hayatının geleceğine öncülük ederken, sürdürülebilirlik çalışmalarının da her alanında olmak için büyük çaba sarf ediyoruz. Kurum olarak ekolojik sürdürülebilirliği göz önünde bulundurarak tasarımlarımızda doğaya saygılı ve duyarlı tercihler yapmaya özen göstermenin yanında lokasyonlarımızın tamamında plastik, kâğıt, cam ve pil geri dönüşümü kutuları bulunduruyoruz. Buna ek olarak AGİD, Akademi Çevre, DCube ve Habitat Derneği ile birlikte ‘Kolektif efor ile dönüşüme ortak ol’ sloganıyla başlattığımız projeyle atık elektrikli ve elektronik eşyaları toplayarak yeni sahipleri için değere dönüştürürken, şimdi de paydaşlarımızla ‘Döngüsel Sohbetler’ serisini başlatıyoruz. E-Atık konusunu tüm detayları ile ele alacağımız serinin ilk panelini linkten izleyebilirsiniz.