Bağlılık vs Bağımlılık
Kalabalık ve samimi olmayan insan ilişkilerinden sıkıldığında her insan biraz kabuğuna çekilir. Bu tür anlar bazen çok bazen de az yaşanır. Ancak hemen herkes iş yerinde ya da sosyal ilişkilerinde bıkkınlık seviyesine ulaşabilir. Kendi kendine yetmek, yalnız kalındığında da mutlu olabilmek ya da bir şeylerin üstesinden tek başına gelmek herkesin sahip olmak istediği yetilerdir. Tecrübeler ve deneyimlerle kazanılan beceriler her zaman yeterli olmayabilir ancak yine de geliştirilebilir. Bazı şeyleri öğrendiğimizi iddia ederiz ya da öğrenmeye yeterli olmadığımızdan yakınırız. Ancak sonuç olarak en iyisi ya da kötüsü olmasa da iş hayatında, sosyal çevrede hayatın akışı devam ederken motivasyon eksikliği yaratan ikili ilişkilere bağlı olmamayı dileriz.
İkili ilişki sözcüğü aile, arkadaş, sevgili, evcil hayvanlarla kurulan bağ, yaşanılan çevredekiler ve sosyal çevreye dahil olan her şeyi kapsar. Hayatı sürdürme ve bir şeyin parçası olma duygusu bu ikili ilişkilerle alakalıdır. Ancak muhtaç olmadan bir şeyin parçası olmak oldukça önemlidir. Bağlılık ve bağımlılık kavramları ise tam olarak burada devreye girer.
Bağlılık Nedir?
Bağlılık genellikle başka kişilere karşı saygı ve sevgi çerçevesinde yakınlık ve sadakat anlamları taşır. Ancak bir konuya ve işe olan bağlılık diye bir gerçek de vardır. Bir topluluğa bağlı hissetme güven ve ait olma duygusu ile gelişir. Birine bağlı olmak genellikle duygusal bağ olarak tanımlanır. Güçlü bir sevgi duygusu, önemseme ve nezaketle birlikte gelir. Bu durumda bağlı hissettiğimiz kişi olmadığında eksikliğini hissedebiliriz ama her şey devam eder. Bu sevilen kişilere duyulan bağlılık olarak açıklanabilir. Bazı insanlara göre ikili ilişkilerde olması gereken budur. Bazı kişilere göre ise bireysellik önce gelir. Ancak bir insana bağlı olmak kişiliğinizden ve özgürlüğünüzden ödün vermeniz anlamına gelmediği için negatif algılanmamalıdır.
Bağlılık anlam olarak sadakat anlamına da gelir. Değer verilen kişiye göre plan yapabilir, birlikte mutlu olduğunuz anları çoğaltabilirsiniz. Bağ kurmak ideal seviyede kaldığı zaman pek çok olumlu getirisi olan bir kavramdır. Sağlıklı ilişki, işte başarı, sosyal gelişim konusunda kişilere ve çevredekilere fayda sağlar. Çünkü bağlılığın içinde empati, nezaket, vefa, umursama, ince düşünme ve en önemlisi saygı duyma vardır. Tüm bunlar bir araya geldiğinde ise "nutric people" ortaya çıkar. Toksik kişilerin tam karşıtı olarak yeni çıkan bu kavram bağlılığı hayatının birçok alanına yayan insanlar için kullanılır.
Birine, örneğin özel çevrenizde partnerinize, ebeveyninize veya çocuklarınıza bağlılık duyabilirsiniz. Ancak aynı zamanda çalıştığınız kuruma, müşterilerinize, patronunuza da bağlı hissedebilirsiniz. Çünkü bağlılık verilen sözlerin yerine getirilmesi için de gereklidir. Duygusal bağlılık dışında kalan bu duygu türü özellikle iş ilişkilerinde tutarlılık sağlar. Devamlılığı getiren bu tür bağlılıklar sizi başarıya götürür. İşverenler açısından ele alındığında ise sadakat olarak tanımlanabilir. Sadık çalışanlar genellikle başarılı, aranan ve her zaman kabul gören insanlardır. Bağlılık çalışma alanında neden bu kadar önemlidir? Çünkü bu bir duygudur. Sadık çalışanlar fark yaratır. Kendilerini hedefe adarlar ve yenilik - değişim için her zaman destek sağlarlar. Bu nedenle her konuda yeteri kadar bağlılık her insan için gereklidir. Ancak bağımlılıkla karıştırılmaması gereken kavramlardan biridir. O halde bağımlılık nedir?
Bağımlılık Nedir?
Bağımlılık tanımı, bağlılık gibi basit bir ifadeyle anlatılması daha güçlü bir duygu yoğunluğudur. Yalnızca bir hece ile anlamı tamamen değişen bağımlılık kelimesini duyduğunuzda, genellikle alkol, sigara veya diğer madde türlerine bağımlı olan insanları düşünürsünüz. Ama aynı zamanda birbirinize ve kendi yarattığınız bağımlılığa da bağımlı hale gelebilirsiniz. Toksik ilişki kavramı bu noktada ortaya çıkar. Bağımlılık fanatizmle de örtüşebilir. Biraz düşününce bağımlılık, özgürlüğün son bulması anlamına da gelebilir.
Kişisel iradenin doğru çalışmadığı bu duygu durum bozukluğu hem özgürce hem de mantıklı düşünme mekanizmasını devre dışı bırakır. İkili ilişkilerde, ırk konusunda, kültürde, inanç sisteminde, işte ve söz sahibi olunan tüm alanlarda bağımlılık söz konusu olabilir. Tutulan takımın holiganlık derecesinde fanatikliği de bir tür bağımlılıktır, toksik olarak adlandırılan ilişkiler de. Çünkü bağımlılık yapan şeyler arasında fikir, düşünce gibi soyut kavramlar olabileceği gibi nesneler ve insanlar gibi somut şeyler de olabilir. Bir insana bağımlı olmak ise hem kendi hem de karşıdaki kişi açısından sağlıklı bir ilişkinin yürütülemeyeceği anlamına gelir.
İkili ilişkilerde bağımlılığın işaretleri ise kontrol, kıskançlık, bencillik, saygısızlık, manipülasyon gibi olumsuz duygulardır. Bu tip davranışlar, bu ilişkilerin her an sona erebileceği anlamına gelir ve bu saygı çerçevesinde olmayabilir. Bu nedenle konu ne olursa olsun hiç kimseye ya da hiç bir şeye tamamen yaslanmamanız gerekir. Kuvvetli bağlar oluşturabilir, küçük iplerle bu bağları kuvvetlendirebilir ve bağlanabilirsiniz. Ancak yokluğunda "kendiniz" olmayı bıraktığınız bir ilişki modelini kabul etmemelisiniz.
Sağlıklı bağımlılık, kişilerin birbirine çok ihtiyaçlarının olduğu veya birbirleri olmadan yaşayamayacakları bir ilişki anlamına gelmez. Bağımlılığı zenginleştirmek hem kendi kararlarınızı vermenize hem de kendi planlarınızı takip etmenize bağlıdır. Bunu partnerinizin her zaman en iyi arkadaşınız olacağını bilerek yaparsınız. Ancak sağlıklı bir ilişki kurmak kolay bir iş değildir. Bazı kavramların netleştirilmesi ve üzerinde anlaşmaya varılması gerekir.
Bağlılık mı? Bağımlılık mı?
Kendinize şu soruyu sorabilirsiniz: “Bu bir bağımlılık mı yoksa bir bağlılık mı?”
Özgür olmak için bireysel bağlılığınızın gücünü kullanabilirsiniz. Dürüst olun ve ruh halinizin, rahatınızın ve tuhaf küçük alışkanlıklarınızın dürüstçe bir bağımlılık olup olmadığını sorun. Bağımlılıktan kurtulmanın ilk adımı "sahipliktir". Sahip olmak, kabul ettiğimiz şeyin artık bizim üzerimizde güce sahip olmadığı anlamına gelir.
İş Bağımlılığı
Bağımlılık ile ilgili dikkat edilmesi gereken diğer bir husus ise işkolikliktir. İş bağımlılığı hedefler ve kazanım açısından kulağa hoş gelse de olumsuz tarafları da bulunur.
'İşkolik' günümüz toplumunda ünlü bir kavramdır. Güçlü bir iş ahlakına sahip insanlar genellikle sorumlu, disiplinli ve hırslı olarak görülürler. Fakat hepimiz hızla değişen ekonomiden etkileniyoruz ve çoğumuz geçimimizi sağlamak için her zamankinden daha çok çalışıyoruz. Bazıları için daha uzun ve daha çok çalışma dürtüsü, faturaları ödeme ihtiyacının ötesine geçer, çünkü bazı insanlar aslında çalışmaya bağımlıdır.
Modern kültürde aşırı çalışma, kelimenin tam anlamıyla iyi bir şekilde ödüllendirilir ve takdire şayan bir karakter özelliği olarak görülür. Yine de aşırı zor, uzun ve sık çalışmak hayatınızı alt üst edebilecek bir sorundur. Çoğu insan işlerinde sağlıklı bir tatmin ve amaç duygusu bulur. Bir işkolik, güçlü bir amaç duygusu verdiği için işine ortalamanın üzerinde bir çaba ve bağlılık gösterir. Bunun mutlaka sorunlu olması gerekmez.
İşkolik olmakla ciddi bir iş bağımlılığında kendinizi kaybetmek arasındaki sınır, iş davranışınızı deneyimlemek ve kontrol etmekle ilgilidir. İş bağımlılığı (diğer bağımlılık türleri gibi) obsesif ve kompulsif davranışlardan kaynaklanabilir.
Bağlı ancak bağımlı olmayan bir çalışan iseniz yeni iş fikirlerinde de başarılı olma oranınız yüksektir. Çünkü bağlılık iş konusunda istikrar sağlar. Siz de iş fikirleriniz ve girişimleriniz için Kolektif House'un yeni nesil iş hizmetlerinden yararlanabilir, ofis kiralayabilir ya da sanal ofis fırsatlarından faydalanabilirsiniz.