Aktivizmde Yeni Dönem: Marka Aktivizmi
Son yıllarda popülerlik kazanan kurumsal sosyal sorumluluk projeleri, markaların toplumsal sorunlara çözüm üretmesi ve katkı sağlaması amacıyla gerçekleştiriliyor. Kadın hakları, çocuk işçiler, eğitimde eşitlik, çevre kirliliği ve bu gibi sorunlara ışık tutan projeler aktivizmde yeni ‘‘marka aktivizmi’’ olarak karşımıza çıkıyor. Peki, marka aktivizmi nedir?
Marka Aktivizmi Nedir?
Sosyal sorumluluk projeleri, markalar için önemli bir element olup birçok marka tarafından hayata geçirilmektedir. Kurumsal sosyal sorumluluk projesi adı altında markaların düzenledikleri projeler ile birlikte aktivist marka tanımı ortaya çıkmıştır. Şu an var olan popüler markaların hepsi için en az bir tane sosyal sorumluluk projesi saymak mümkündür.
Elbette kurumsal sosyal sorumluluk projeleri tanımı ile marka aktivizmi tanımı arasında ince bir çizgi bulunuyor. Neredeyse tüm markaların yaptıkları sosyal sorumluluk projelerinin haricinde markaların da sorunlara tepki göstermesi bekleniyor. Zeno Groups tarafından yapılan bir araştırmaya göre, tüketicilerin büyük bir çoğunluğu markalardan önemli bir amaca hizmet etmelerini bekliyor. Örneğin; kadınlar gününde indirim yapıp insan çekmek yerine, mağdur edilen kadınlar adına reklamlar yayınlayan markalar 'aktivist markalar' arasında yer alıyor ve tüketiciler için öne çıkıyor.
Marka Aktivizmi için Önemli Bir Olay: Black Lives Matter
Irkçılık sorunu, geçmişten günümüze kadar hala devam etmekte olan bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Bu kapsamda marka aktivizminin en belirgin görüldüğü olaylardan biri de geçtiğimiz yıl George Floyd’un polis şiddeti sonucunda hayatını kaybetmesiydi. Bu olay ''Black Lives Matter'' hareketini başlatmış, Google ve Twitter’ın da aralarında yer aldığı platformlar bu harekete destek vermişti. Verilen destekler, sosyal sorumluluk projesi yerine bu markaların ırkçılığa karşı olduğunu belli eder nitelikte paylaşımlar yapılması şeklindeydi.
Bugün popüler olarak tanımladığımız tüm markalara ait sosyal sorumluluk projeleri bulunuyor. Bu projelerden başarılı olanlar markalar bilinirliklerini artırdığı gibi kullanıcılarının gözünde de önemli bir konuma yükseltiyor. Sosyal sorumluluk projelerini aktivizme dönüştüren markalar ise son zamanlarda adlarından sıklıkla bahsettiriyor. Tüm dünyanın tepkisini gösterilebileceği belki de tek ortak alan olan sosyal medya platformlarında markalar, sorunlara karşı tepkilerini ortaya koyabiliyorlar. Aktivist markalar arasında; Colin Kaepernick konusunda gösterdiği aktivist tepki ile Nike, Helsinki Pride kampanyasının düzenleyicisi olarak yayınladığı afiş ile dikkatleri çeken Burger King, sosyal değişimi yönlendirmek için ‘‘REFORM’’ isimli platformu oluşturan Puma, George Floyd hayatını kaybettiğinde profil fotoğraf amblemini siyah olarak değiştiren Twitter gibi büyük markalar yer alıyor.
İstanbul Sözleşmesi Yaşatır!
Yakın zamanda ülkemizin gündemine giren ve hala gündemdeki yerini koruyan olaylardan biri de İstanbul Sözleşmesi. Bu sözleşme ile Avrupa Konseyi’ne üye olan ülkeler, kadına yönelik şiddeti ve haksızlığı reddetmişti. İstanbul Sözleşmesi ise bu konuda toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak üzere atılan önemli bir adımdı. Son zamanlarda gittikçe artış gösteren kadın cinayetleri, haksızlıklar ve şiddet haberleri gün geçtikçe çoğaldı ve bu sözleşmenin uygulanması için markalar da çağrıda bulundu. Bu konuya yönelik bildiriler yayınlayan markalar arasında Koç Holding, Sabancı Vakfı, Zorlu Holding ve Eczacıbaşı gibi büyük kuruluşlar bulunuyor.
Dünyada her geçen gün yeni bir sorun gündeme geliyor; ancak bu sorunların üstesinden gelebilmek için de toplumların bilinçlendirilmesi gerekiyor. Markalar ise bu sorunlara karşı en büyük etkiyi yaratacak güce sahip. Kolektif House olarak biz de bu tür sorunlara karşı tepkimizi gösteriyor ve bu sorunların bir an önce bitmesini diliyoruz!