Kolektiflimiz Justin Beauty K-Beauty Trendi Hakkında Görüşlerini Paylaşıyor!
Yoğun iş temposu, günlük telaşlar ve koşuşturmacalar derken bu süreçte en çok cildimizi ihmal edebiliyoruz. Cildimize en iyi gelen ürünleri bulmak ise kimi zaman zor olabiliyor. Bu konuda Justin Beauty hem çevreye hem de insan sağlığına yararlı sürdürülebilir ürünlerini kullanıcılarıyla buluşturuyor. Kolektiflimiz Justin Beauty ekibinden Gizem Gülsoy ile K-Beauty ürünleri ve Türkiye’de kozmetik sektörüne dair keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Justin Beauty nedir? Bize biraz hikayenizden bahseder misiniz?
Justin Beauty Türkiye’de “K-Beauty” konseptinin öncüsü olarak konumlanıyor. Doğal, vegan, cruelty-free ve sürdürülebilir ürünleriyle ön plana çıkan Kore kozmetik ve cilt bakım ürünleri hem kendi web sitemizden hem de bir çok platform üzerinden müşterilerimizle buluşturuyoruz. Seçkimizde yer alacak ürünleri büyük bir titizlikle seçiyor, sadece Avrupa ve ABD pazarında da kendini kanıtlamış, “K-Beauty” denince ilk akla gelen markaları tercih ediyoruz. Bu konsepte ve cilt bakım deneyimlerine dair bir buluşma noktası olma misyonumuzla birlikte, kendimizi sadece bir mağaza olmanın ötesinde “K-Beauty Platformu” olarak tanımlıyoruz.
Bizim Justin Beauty yolculuğuna çıkış hikayemiz aslında K-Beauty’i keşfetmemizle başlıyor. Kore kozmetik ve cilt bakım ürünleri kısa sürede tüm dünyada sektör dinamiklerini değiştirdi, bambaşka ürünlerin ve sonuçların mümkün olabildiğini kanıtladı. Cilt bakımının başkenti Avrupa’dan Uzak Doğu’ya kayarken, bu durum bir tüketici ve eczacı olarak benim de dikkatimi çekmişti elbette. Justin Beauty kurulmadan önce Türkiye’de K-Beauty markası yok denecek kadar azdı. Yurt dışından online olarak kozmetik satın almaksa başlı başına bir dertti. ‘‘Neden Türkiye’den de K-Beauty ürünlerine kolayca ulaşamayalım ki?’’ sorusunun yanıtı aramak ‘Justin Beauty’ mağazamızın şekillenmesinde önemli bir rol oynadı. Böylece, hikayemiz de başlamış oldu.
Sizi eczacılıktan girişimciliğe yönlendiren ne oldu?
Doğal ürünler, formülasyonlar, bitkisel içerikler... Kozmetik ürünler bir eczacı olarak her zaman ilgimi çekmiştir. Ancak beni girişimciliğe iten kardeşim oldu. Kardeşim Emre, Fransa’da yüksek lisans yaparken ben de Londra’da doktora çalışmalarımı tamamlamaya çalışıyordum. Bu dönemde doğal, vegan, cruelty-free kozmetik ürünleri giderek Avrupa’da popülerleşiyordu. Doğal içerikleri, inovatif formülasyonları ile Asya’dan sonra Avrupa ve Amerika’da da hızla yaygınlaşan Kore kozmetik ürünleri bizimde dikkatimizi çekti. Eczacılık fakültesinde anlattığım derslerde yer alan içerikleri K-Beauty formülasyonlarında görmem ve tüm bu cilt bakım basamaklarını birbirinden eğlenceli konseptlerle sunmaları benim için çok heyecan verici oldu. Bu noktada gözümüzü karartıp Emre’yle Justin Beauty’i kurmaya karar verdik.
Türkiye’deki kozmetik sektörü hakkında ne düşünüyorsunuz?
Türkiye’de kozmetik sektörü her yıl giderek büyüyor. Kore kozmetik ürünleri bu pazarda hala küçük bir paya sahip ama emin adımlarla ilerleme gösteriyor. Son dönemlerde döviz kurlarının sürekli değişkenlik göstermesi özellikle ithalat yapan firmaları oldukça etkiledi. Bu sürecin yeni markaların pazara girişini biraz yavaşlatacağını düşünüyorum.
Türkiye’deki kalıplaşmış güzellik anlayışlarıyla ilgilenmiyoruz; tek odaklandığımız şey aslında daha sağlıklı ve mutlu hissetmek. Cilt bakımı denince adeta Amazon kadınları gibiyiz, sürekli sivilcelerle, yaşlanmayla, lekelerle, kırışıklıklarla savaşıyoruz. Bu sebeple işe öncelikle cildimizin savaşılacak bir düşman olmadığını anlayarak başlamamız gerekiyor. Her cilt yapısının dokusunun, ihtiyaçlarının, içeriklere verdiği tepkilerin birbirinden farklı olduğunu bilmemiz gerekiyor.
Cildiniz için ürün araştırırken takip ettiğiniz influencerlardan harika bilgiler elde edebilirsiniz. Bu noktada o influencerların cildinde mucizeler yaratan ürünün sizde aynı etkiyi yaratmayabileceğini de unutmamalısınız. Ben bu noktada güzelliğe önem vermeyi bu yolculuğa çıkmaya cesaret etmek, cildini anlamak, değişmeye ve kabullenmeye açık olmak yapmak olarak değerlendiriyorum. Türkiye’nin bu konuda sürekli daha iyiye gittiğini düşünüyorum. Yine de bu konuda daha bilinçli olmamız için önümüzde uzun bir yol olduğunu da söylemeliyim.
K-Beauty trendi sizce neden bir anda yükseldi? Ülkemizde bu trend nasıl bu kadar hızlı benimsendi?
K-Beauty gerçekten büyülü ve biraz keşfedilmeyi isteyen bir dünya. K-Beauty ürünleri kullanıcı beklentilerinin çok üstünde performansıyla deneyimleyen kişiyi hemen etkisi altına alıyor. Kulaktan kulağa yayıldıkça da hızla yükselen bir trende dönüşüyor. Bu sayede devasa pazarlama bütçelerine sahip ünlü kozmetik markaları arasından kolayca sıyrılabiliyor. Türkiye’de de bu durum dünyanın geri kalanındakine benzer bir hikaye ile devam etti. Doğru markaları ve ürünleri seçmek, yepyeni ürün tipleri ile içeriklerini doğru bilgilerle sunmak ve tanıtmak bizim üzerimize düşen kısımdı. Biz de bu büyülü yolculukta rehberlik yapmaya ve K-Beauty’i keşfetmeyi kolaylaştırmaya devam ettik. Böylece, seçkimizin sunduğu ürünlerin etkili sonuçları ilginin hızla artmasını ve çok daha geniş kitlelerin dikkatini çekmesini tetikledi.
Düzenli uyguladığınız bir cilt bakım rutininiz var mı? Bu konuda tavsiyeleriniz neler?
Düzenli olarak cilt bakımı uyguluyorum ama cilt bakım rutinim yeni gelen markaları ve içerikleri deneyimlemek adına değişkenlik gösteriyor. K-Beauty felsefesi de biraz şunu gerektiriyor aslında: Denemekten ve keşfetmekten korkmamak. Yine de olmazsa olmazım K-Beauty’nin favori içeriklerinden salyangoz özü, fermente içerikler ve C vitamini. Özellikle cildimin temizliğine büyük özen gösteriyorum. Çünkü, temizlenmemiş, kirden ve ölü hücrelerinden arındırılmamış bir cilde ne sürerseniz sürün etkili olmayacaktır. Bunun için asitli ürünlerle peeling mutlaka rutinimde yer alıyor. Tüm bakım aşamalarından sonra ise güneş kremimi mutlaka yaz kış kullanıyorum ve herkesin de kullanmasını tavsiye ediyorum.
Kolektif House’u tercih etme sebebiniz nedir?
Kolektif House bizim çok sevdiğimiz bir lokasyon, sanki çalışmaya değil evimize geliyor gibi hissediyoruz. Kolektif House ruhunu da sanırım bizim ekip oldukça iyi yansıtıyor. Her türlü etkinlikte kahkahanın yükseldiği noktada Justin Beauty ekibinden birilerini görebilirsiniz diye düşünüyorum. Kolektif House’un en sevdiğim yanlarından birisi; bu platformda hem çok iyi arkadaşlıklar kuruyor hem de network ağımızı genişletiyor olmamız. Ofisimizde bulunan tester kutusu da Kolektif Levent’in en uğrak yerlerinden biri. K-Beauty testerlarını keşfetmek ya da cilt bakımı hakkında çene çalmak isteyen tüm Kolektiflilere kapımız ardına kadar açık! Bu keyifli çalışma ortamının tüm Kolektif House üyelerini motive ettiğini ve üyelerin birbirine ilham olduğunu görmek beni mutlu ediyor.
Son olarak ürünlerinizi denemek isteyen kişiler için yakın zamanda bir kampanyanız var mı?
Yeni yıl kampanyalarımız başladı. Web sitemizde de sıklıkla bir cilt bakım konsepti özelinde kampanyamız oluyor. K-Beauty’nin etkili kozmetik ürünleri ile tanışmak ve bu eğlenceli cilt bakım dünyasını keşfetmek için kullanıcılarımızın bizi takipte kalmalarını tavsiye ederiz.
Levent Kolektiflimiz Justin Beauty ekibinden Gizem Gülsoy ile K-Beauty trendi ve Türkiye’de kozmetik sektörünün durumuna dair keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Kolektif House olarak birbirinden değerli markalara ev sahipliği yapıyor, her sektörden girişimcilere Kolektif dünyasının kapılarını ardına kadar açıyoruz. Üyelerimize özel Koperks fırsatları sunmanın yanı sıra çeşitli etkinlikler düzenleyerek dinamik ofis enerjisini tüm çalışanlara yaşatıyoruz. Üyelik modellerimiz ve lokasyonlarımız hakkında daha detaylı bilgi için bizi ziyaret etmeyi unutmayın!