Pandemi geleneksel ofis tabularını yıkacak mı?
Son 3-4 ay hem şirketler hem de çalışanlar için hiç “normal” zamanlar olmadı. Milyonlarca kişi kendilerini bir anda evlerinden çalışırken buldu. Şimdilerde ise yeni vaka sayılarının düşüş eğilimine geçmesiyle birçok ülkede normalleşme süreci konuşuluyor. Bu aynı zamanda şirketler ve uzaktan çalışma ile tanışan milyonlarca kişi için de ofise dönüş anlamına geliyor.
Bundan 3 hafta önce KoMag’de sizlerle paylaştığımız “Koronavirüs sonrası nasıl bir ofis hayatı bizleri bekliyor?” başlıklı yazımızda pandemi sonrası ofislerde ilk etapta gözlemlenecek temel değişiklikleri ve ideal ofis tercihlerindeki dönüşümü ele almıştık. Bu yazımızda ise gerek çalışma gerekse ofis hayatımızdaki “yeni normallere” değineceğiz. Biraz daha açmak gerekirse ofis yaşamında geleneksel tabuları yıkacak yeniliklere ışık tutacağız.
Uzaktan çalışma norm haline gelecek
Öncelikle belirtmeliyiz ki; koronavirüs pandemisi bireysel ve toplumsal alışkanlıklar üzerinde silinmez bir etki yaratırken, COVID-19 salgını öncesi tek hanelerde olan evden çalışma oranlarının pek çok ülkede çift haneye ulaşması ile çalışma kültüründe de sil baştan bir süreç bizleri bekliyor. Yapılan anketlere göre Amerikalıların yaklaşık %70’i evden çalışmayı tahmin ettiklerinden daha fazla sevdiklerini belirtirken, %50’den fazlası ise evde daha üretken olduklarını kaydediyor. Araştırmalar çalışanların %35 ila %40’ının evden çalışabileceğini ortaya koyuyor. Şirketlerin bu dönemde evden çalışmaya yönelik ekipmanlara ve aboneliklere yaptığı yeni yatırımlar göz önünde bulundurulduğunda ise önümüzdeki bir iki sene içerisinde çalışanların yaklaşık %30’unun haftada birkaç gün evden çalışacağı tahmin ediyor.
Yeni normalimiz: Uydu ofisler
Daha fazla insanın uzaktan çalışmasıyla birlikte de COVID-19 krizinden sonra geleneksel ofis binalarının geçmişte kalması, önümüzdeki yıllarda dağıtılmış/uydu ofislerin öne çıkması bekleniyor. Uzmanlar kalabalık ofis merkezleri yerine toplu taşımada bulaşıcı hastalıklara yakalanma riskini bertaraf etme adına çalışanların yaşadığı yerlere daha yakın olan bir dizi uydu ofis kurma fikrinin giderek yaygınlaştığını belirtiyor.
Esneklik çalışma hayatının merkezine yerleşiyor
Bu noktada kimi çalışanların evden kimi çalışanların evine en yakın ofisten kimi çalışanların da genel merkezden çalışmalarına devam edeceği “esnek” bir çalışma sisteminde ofisleri steril tutmak ve mikropların yayılmasını önlemek adına aynı anda içeride bulunmasına izin verilen insan sayısı sınırlanacak. Böylece esnek çalışma ve esnek ofis çözümleri çalışma hayatının merkezine yerleşecek. Bir başka deyişle şirket çalışanlarının tamamının ofiste dokuzdan beşe kadar yan yana, dirsek temasıyla çalıştığı günler geride kalacak.
Pandemi öncesi 2019 yılında yapılan araştırmalarda esnek ofislerin yaklaşık %80’inin operasyonel kârlılık marjının üzerinde olduğuna dikkat çekilirken, araştırmalara göre şirketlerin %30’undan fazlasının da 3 yıl içerisinde esnek ofis çözümlerini kullanması bekleniyor. Uzmanlar pandemi sonrası esnek ofis çözümlerine olan talebin katlanarak artmasını bekliyor. Dolayısıyla ilerleyen yıllarda esnek çalışma modelini destekleyen ve kolaylaştıran, hijyen kurallarına hizmet eden teknolojilerin kullanıldığı, tasarımsal açıdan sosyal mesafeyi korurken çalışan verimliliğini artıran; yatırım yapmadan maliyetlerin en alt sınıra çekebildiği esnek ofis çözümleri ofis dünyasına damga vuracak. Böylesi bir yapıda uzun vadeli kira sözleşmeleri yerini kısa vadeli sözleşmelere bırakırken, kira yükümlüleri aşağıya çekilecek. Tüm bu gelişmeler çerçevesinde şirketler ve çalışanlar için fayda maksimum seviyeye taşınacak.
Alternatif günler ile çerçeve çizilecek
Tabii esnek çalışmayı bir sistem dahilinde sürdürmek ve takip edebilmek adına çalışanların ofislerde bulunacağı zamanı planlaması da şart olacak. Süreci sağlıklı bir şekilde yönetebilmek için alternatif günler belirlenecek. Böylece çalışanlar hangi ofiste kaç kişilik kapasite olduğunu bilecek ve ofise gitmeleri gereken günde ofis kapasitesinin dolu olup olmadığını görebilecek.
Bonus: Ofis tasarımları verimliliği artıracak
Çalışanların alternatif gün ve takvimlerini belirlemesinin yanı sıra buna elverişli ofis ortamı için tasarımdan da bahsetmek gerekirse; her şeyden önce insanların kendilerini güvende hissedeceği, temizlenmesi zaman alan masa üstü eşyaların ortadan kalkacağı, sosyal mesafe kurallarına uygun tasarlanmış, hijyen ve sağlık açısından en üst düzey teknolojilerin kullanıldığı ofisler öne çıkacak. Dahası ofis için uygun tasarımlarla alan kaybı en aza indirilirken, yapılan çalışmalar da tasarımların çalışan verimliliğini artırdığını gözler önüne seriyor. Bu ise şirketin büyümesine hem doğrudan hem de dolaylı olarak katkı sağlıyor. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde ofislerde çalışanların motivasyonunu ve yaratıcılığını tetikleyen tasarımların daha ön planda yer alacağını göreceğiz.
KAYNAK:
onetcenter.org